Babaannem ve dedem olarak tanıdığım kişiler tarafından evlatlık edinilmişti. | TED | تم تبنيه من قبل من اعرفهم على انهم جدي وجدتي. |
Kısa bir süre sonra bebeği buraya, yetimhaneye getirdi ve evlatlık verdi. | Open Subtitles | بعدها بقليل , أحضرت مولودها الى الميتم هنا و منحته لنا لكي يجري تبنيه |
Ben çocuğumdan veya evlatlık verilmesinden haberdar değildim. | Open Subtitles | وابنكم لم يفعل ذلك انظر, انا لم اكن اعلم بوجود الطفل او تبنيه عندما حدث |
Benim için inşa edeceğin o güzel sahneyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكُر يا أبي؟ المسرح الجميل الذي أردت أن تبنيه لي |
Bana Volm'un kurduğu makine hakkında bildiğin herşeyi; | Open Subtitles | أخبرني بكل ماتعرفه "عن الجهاز الذي تبنيه "الفولم |
Amerika'da nereye evlatlık olarak verildiğini bul. | Open Subtitles | إكتشف مكان تبنيه بالولايات المتحدة وإذا كان يعيش هناك |
Babası öldü, şehir dışından biri tarafından evlatlık edindi. | Open Subtitles | والده مات ، تم تبنيه من قبل شخص من خارج البلدة |
Köpek dün "John Smith." adında bir adam tarafından evlatlık alınmış. | Open Subtitles | الكلب تم تبنيه أمس عن طريق رجل يدعى جون سميث |
evlatlık olduğunu öğrendiğinden beri Lisa'nın eski sevgilisi Malik'in evine yerleşmişti. | Open Subtitles | منذ أن علم عن تبنيه انتقل إلى منزل حبيب ليزا السابق ماليك |
evlatlık olduğunu ondan sakladığımız için Ryan'ın bizi affetmesi lazım. | Open Subtitles | نريد راين أن يسامحنا لحفاظنا على سر تبنيه |
Kısa süre önce onun evlatlık belgesinde buranın adresini bulduk. | Open Subtitles | وصلنا مؤخرا عبر هذا العنوان في ملف تبنيه |
Bir keresinde evlatlık olma meselesini araştırdım ve onun devlet bakımı altında olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | تحريت عن أوراق تبنيه ذات مرة وكان مكتوباً أنه كان طفلاً مهجوراً |
Onu korumak zorunda olduğun için yeri gizli tutularak evlatlık verildi. | Open Subtitles | موضوع تبنيه سري ومكانه سري لأنه كان عليك أن تحميه |
Musa'nın hayatının ilk 30 yılı yer almaz; 3 aylık bebekken, Firavun'un kızı Bithiah tarafından çalılar arasında bulunup Mısır sarayına evlatlık girdiği dönemden İbrani olduğunu öğrenip Mısırlıları öldürdüğü döneme dek. | Open Subtitles | منذ الوقت الذى كان عمره يبلغ ثلاثة أشهر و الذى وجد فى أوراق البردى مع بيثيا إبنة فرعون و حيث تم تبنيه داخل البلاط الملكى فى مصر حتى علم أنه يهودى |
Şehir dışındaki birileri tarafından evlatlık edindi. | Open Subtitles | تم تبنيه من قبل شخص من خارج البلدة |
- evlatlık işlemlerine başlayılı iki hafta oldu. | Open Subtitles | . لقد كنّا على بعد أسبوعين من تبنيه |
evlatlık edinmek istediğin çocuğu düşün. | Open Subtitles | فكّري في ذلك الطفل الّذي تحاولين تبنيه |
Tamam mı? Aynı zamanda inşa ettiğinizi değiştirmeye başlayabilirsiniz. | TED | صحيح؟ يمكنك أيضاً بداية تغيير ما تبنيه. |
"Düzenden kaosa gitmemesini sağlayacak şekilde inşa edebilir misin?" | Open Subtitles | انت بالتأكيد تستطيع أن تبنيه بطريقة لن يكون فيها الكون مضطراً للإنحدار من النظام الى الفوضى |
- Bu Volm'un kurduğu şey. | Open Subtitles | أهذا ما تبنيه "الفولم" ؟ |
Volm'un kurduğu şey bu. | Open Subtitles | "هذا ما تبنيه "الفلوم |