Onları satmak için, tezgahın olmalı mı? | Open Subtitles | كى تبيعهم فإنك تحتاج إلى كشك بيع |
- Balonları satmak zorundayım. - Burada sat. | Open Subtitles | لقد تاخرت ، علي أن اذهب لبيع البالون - يمكنك أن تبيعهم هنا - |
Kalıcı koleksiyonlarını Chicago Güzel Sanatlar Müzesine satıyor. | Open Subtitles | انها تبيعهم لمتحف شيكاغو للفنون الجميلة لمجموعتهم الدائمة |
Bunları pek çok dükkan satıyor. | Open Subtitles | متاجر كثيرة تبيعهم. |
Bir keresine bunlar için bir adam bana 100,000 dolar önerdi. - Ve sen de onları satmadın? | Open Subtitles | و أنت لم تبيعهم لا حتى لو كنت أَحتاج المال جدا |
- Ve sen de onları satmadın? | Open Subtitles | و أنت لم تبيعهم لا حتى لو كنت أَحتاج المال جدا |
Müvekkiliniz ölüleri parçalayıp organlarını et gibi satıyordu. | Open Subtitles | موكلتك كانت تذبح الموتى و تبيعهم كأجزاء مثل اللحم |
O sana satıyordu, sen alıcılara satıyordun. | Open Subtitles | إنه يبيعهم لك و أنت تبيعهم لعملائك |
Ona mı satıyordun? | Open Subtitles | تبيعهم اليه؟ |
satmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّها ترغب في أن تبيعهم. |
Onları Vidal Gandolfo'ya mı satmak istiyorsun? | Open Subtitles | تريد أن تبيعهم لـ(فيدال غاندولفو)؟ |
Onları satıyor. | Open Subtitles | إنها تبيعهم |
satıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تبيعهم ؟ |
Yaşlı bir Meksikalı kadın köşe başında satıyordu. | Open Subtitles | عجوز مكسيكية تبيعهم عند الزاوية |
Sen de onları satıyordun! | Open Subtitles | وأنت تبيعهم. |