Onu herkül'le işbirliği yaparken duydum! | Open Subtitles | لقد سمعتها تتآمر مع (هرقل) |
Onu Herkül'le işbirliği yaparken duydum! | Open Subtitles | لقد سمعتها تتآمر مع (هرقل) |
En az iki klonla birlik olmuşsun. | Open Subtitles | أنت تتآمر مع إثنتان من المستسخات على الأقل. |
O kadın bana karşı Ross'la birlik olmuş ve suç ortaklığı yapması için kışkırtılmış. | Open Subtitles | تلك المرأة تتآمر مع (روس) ضدي. ويبدو بالفعل بأنه يوجد شرٌ محتم. |
- O bir günahkar. Bizi Köken yolundan saptırmak isteyenlerle işbirliği yapıyor. | Open Subtitles | إنها تتآمر مع مَن سيضلوننا عن درب "الأصول" |
Bu sürüden süs köpeğin Aya Marcel Gerard ile işbirliği yapıyor. | Open Subtitles | فإذا بساعيتك (آية) تتآمر مع (مارسيل جيرارد). |
- Şimdi de annemle mi birlik oldun? | Open Subtitles | -أنتَ تتآمر مع أمّي الآن؟ |