Tuohy'ların Ole Miss'e yüklü miktarda bağış yaptığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم ان عائلة تووي تتبرع بسخاء الى جامعة ميسيسيبي؟ |
Telefon konuşmalarınız bir bağımlılığınızın olup olmadığını, inancınınızın ne olduğunu, hangi hayır kurumlarına bağış yaptığınızı, hangi politik adayı desteklediğinizi kolayca ortaya çıkarabilir. | TED | سجل مكالماتك الهاتفية يمكن أن تكشف إن كان لديك إدمان، وما هو دينك، وما الجهات التي تتبرع لها، وأي مرشح سياسي تدعمه. |
Bunları her zaman en sonuna kadar giyiyor ve çoğu zaman çöpe atıyoruz çünkü ikinci el dükkânına delinmiş eski çoraplarımızı bağışlamak oldukça zor. | TED | كلنا نرتدي تلك القطع حتى نعدمها، وفي حالات كثيرة نرميها في القمامة لأنه من الصعب جداً أن تتبرع بجواربك البالية المخرومة لمتجر الملابس المستعملة. |
''California Safeway siyahi kadını polise ihbar etti, evsizlere yemek bağışı yaptığı için.'' | TED | "متجر سيف واي في كاليفورنيا يطلب الشرطة لسيدة سوداء تتبرع بالطعام للمشردين" |
Ve açıkça iki tip ülke görüyorsunuz. Sağdaki ülkeler çok bağışlıyor gibi görünüyor. Soldaki ülkeler ise daha az bağışlıyor, ya da çok daha az. | TED | وفي الأساس ترون نوعين من البلدان. البلدان على اليمين التي تبدو أنها تتبرع كثيراً. والبلدان على اليسار التي تبدو أنها تتبرع قليلاً، أو أكثر بكثير. |
Protesto edebilirsiniz, mektup yazabilirsiniz, bağışta bulunabilir ve bir amaç uğruna gönüllü olabilirsiniz, sanatla, edebiyatla uğraşabilirsiniz, şiir ve müzik yazabilirsiniz, insanlara yardımcı bir topluluk oluşturabilir ve bu hunharlıkları engelleyebilirsiniz. | TED | يمكن أن تحتج، تكتب خطابات للمحررين، أن تتبرع أو تتطوع لقضايا مجتمعية، أن تبتكر فناً أو تُبدع أدباً، تبتكر شعراً وموسيقى، مجتمع يهتم ببعضه البعض ولا يسمح بحدوث تلك الأعمال الوحشية. |
Ta ki Maw Maw, evdeki eski eşyaları kiliseye bağışlamaya karar verene dek. | Open Subtitles | حتى قررت (ماو ماو) ان تتبرع بأغراض للكنيسة. |
Onlarda benim eşyalarımdı, ve benim için onları bağışlıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت أغراضي،وهي كانت تتبرع لهم لأجلي. |
Bir çeşit esaret yaşamı bir şeyi korumak için bedenini bağışlıyorsun. | Open Subtitles | انها نوع من حماية العبودية تتبرع بجسمك الحقيقي من اجل حماية شيئ ما |
Hayır kurumuma 50.000 dolar bağışlıyorsunuz. | Open Subtitles | بل أحضرت لك شيئا آخر تتبرع ب 50.000 لجمعيتي الخيرية؟ |
Bu parayı kiliseye bağışlayabilirsin... böylece Tanrı senin günahını affedebilir. | Open Subtitles | من الافضل ان تتبرع به الى الكنيسه لذا يمكن للرب ان يدبره من خلال أعماله |
Jarrow yürüyüşçüleri için bağış yapar mısınız, efendim? | Open Subtitles | هل تتبرع بستة بنسات يا سيدي لصالح متظاهرو جارو ؟ |
Ama bağış yapmak istiyorsanız, kendi seçiminizi kullansanıza. Tamam. | Open Subtitles | و لكن إذا أحببت أن تتبرع بشئ ما لما لا تختار جمعية خيريه أنت تفضلها ؟ |
Ne zaman çocuklar için bir yardım bröşürü gelse, hemen bağış yapar, hem de az buz değil! | Open Subtitles | كل مرة يأتي سمسار أعمال الأطفال الخيرية تتبرع وليس بالقليل |
Niye kiliselere bağış yapan bir ailenin kızıyla evlendim ki sanki? | Open Subtitles | لما كان على أن اتزوج بعائلة تتبرع بالكثير من الأشياء؟ |
Pamela Mills her ay Preston'ın kampanyasına bağış yapıyor. | Open Subtitles | هناك امرأة اسمها باميلا ميلس تتبرع شهريا لحملة بريستون |
Aç çocuklar için bir dolar bağışlamak ister misiniz? | Open Subtitles | هل تود أن تتبرع بدولار لمساعدة الأطفال الجياع؟ |
Aç çocuklar için bir dolar bağışlamak ister misiniz? | Open Subtitles | هل تود أن تتبرع بدولار للأطفال الجياع اليوم؟ |
Şu manşetler yerine, ''Evsizlere yemek bağışı yapan kadını polise ihbar ettiler.'' California Safeway ona teşekkür etse. | TED | ماذا لو، عوضا عن "طلب الشرطة لسيدة سوداء تتبرع بالطعام للمشردين" أن متاجر سيف واي في كاليفورنيا شكرتها ببساطة |
Neden sperm bağışı yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت تتبرع بسائلك المنوي؟ |
Organlarını bağışlıyor ve o, o organları alan insanların peşine düşüyor. | Open Subtitles | انها تتبرع بأعضائها، ويذهب خلف الناس الذين يحصلون عليها. |
Yahudi Ulusal Fonu'na bağışta bulunur musunuz? | Open Subtitles | أيمكن أن تتبرع للصندوق اليهودي القومي؟ أيمكن أن تساعدنا؟ بأي شيء؟ |
Bir yıl kadar önce, Jill'i birkaç kışlık giyeceği hayır kurumuna bağışlamaya teşvik etmiştim... | Open Subtitles | من عام مضي شجعت (جيل أن تتبرع ببعض الملابس الشتوية للإحسان |
...merhum kocasının kıyafetlerini bağışlıyordu. Denedim falan. | Open Subtitles | كانت تتبرع بملابس زوجها الراحل |
İlk defa mı bütün kazancını bağışlıyorsun? | Open Subtitles | التي تتبرع إليها مرة ثانية بكل أرباحك؟ |
Yardım derneğime $50,000 bağışlıyorsunuz. | Open Subtitles | تتبرع ب 50.000 لجمعيتي الخيرية؟ |
Hayır! Bekle. Bu kitapları kütüphaneye bağışlayabilirsin. | Open Subtitles | لا أنتظر يمكنك أن تتبرع بهذه الكتب الي المكتبة |