Hani arkadaşlarını terk etmeyecektin. | Open Subtitles | لقد قلت أنك لن تتخلي عن أصدقائك أبداً، أتتذكر |
Babamı bırakıp beni terk etmene sebep olan kişiydi, değil mi? | Open Subtitles | هوَ مَن جعلكِ تتركي أبي و تتخلي عن، صحيح؟ |
Ben aldım. Bir ısırık, Adem. Havva'yı yalnız bırakma. | TED | قضمة واحدة يا أدم .... لا تتخلي عن حواء |
Bir de, gerçekte kim olduğunu ondan saklama ve deliler gibi sevdiğin birinden vazgeçme fikrin-- | Open Subtitles | والفكره كلها انك ماذلت تخفي حقيقتك انك تتخلي عن الشخص الوحيد الذي تحبه |
Hiç, bu işleri bırakıp, hayallerinin peşine düşmeyi düşünmedin mi? | Open Subtitles | هل فكرت بأن تتخلي عن كل شئ وتسعي وراء حلمك؟ |
Beni sevmediğiniz için bu işten vazgeçmek... | Open Subtitles | فقط لأنك تكره بناء السفن فذلك ليس سبب لكي تتخلي عن السفينة أيضا |
Ama onu öylece ortada bırakamazsın, lütfen. | Open Subtitles | لكن لـاـ يمكنكِ أن تتخلي عنها، |
Çocuklarını terk ettikten sonra bir gün ortaya çıkıp da içlerinden birini alıp götüremezsin. | Open Subtitles | أنتِ لم تتخلي عن أطفالكِ وتظهرين بعد ذلك ليوم واحد لتختاري أخذ الأصغربينهم |
Neden onu terk etmiyorsunuz? | Open Subtitles | ـ لا اعرف هكذا أمراً ـ لم لا تتخلي عنه فحسب؟ |
İnancınızı terk etmenizin sebebi oğlunuz mu yani? | Open Subtitles | إذن، ابنك هو السبب الذي جعلك تتخلي عن إيمانك؟ |
Gerçek anneler çocuklarını asla terk etmezler. | Open Subtitles | الام الحقيقية لا يجب ابدا ان تتخلي عن اطفالها |
Jace, bunlara inanmak sana zor geliyor biliyorum, ama annemiz seni terk etmedi. | Open Subtitles | جيس، أنا أعلم كل هذا المستحيل تصديقة، ولكن والدتنا لم تتخلي عنك |
Senin gerginliğini ve mutsuzluğunu fark ediyor. Onu yine terk edeceğinden endişeleniyor. | Open Subtitles | إنها تشعر بقلقك وتعاستك وتخشى أن تتخلي عنها ثانية |
Sen de bizi bırakma. | Open Subtitles | لذا لا تتخلي عنا |
Jax, Abel... Onları sakın elinden bırakma. | Open Subtitles | " جاكس " " إيبل " لا تتخلي عنهم |
Bir de, gerçekte kim olduğunu ondan saklama ve deliler gibi sevdiğin birinden vazgeçme fikrin-- | Open Subtitles | والفكره كلها هي انك لم تخبرها بحقيقتك انك تتخلي عن اكثر شخص احببته |
En baştan çıkarıcı erkekler bile artık senin için yasak. Kocan dışındaki tüm diğer erkeklerden vazgeçmek zorundasın. | Open Subtitles | أكثر جانب مغرٍ للرجل هو الحرمان، لكنّكِ يجب أن تتخلي عن النظر إلى رجال غير زوجكِ |
Beni şu anda bırakamazsın. | Open Subtitles | لن تتخلي عني الآن |
Ne kadar senden uzaklaşmaya çalışsam da, benden asla vazgeçmedin. | Open Subtitles | مهما كانت قوة دفعي لكِ انتِ لم تتخلي عني أبداً |
Bazen kontrolü bırakmalısın, yoksa pişman olursun. | Open Subtitles | يجب أن تتخلي عن بعض السيطرة وإلا ستندمين على ذلك |
Benim için binlerce kez pes etmemenin karşılığı olduğunu farz et. | Open Subtitles | اعتبرها رد جميل لتلك الاوقات التي لم تتخلي عني |
Tekrardan başlamak için bu kadar uzaklara gelip tahtını feda etmedin, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تتخلي عن عرشك وجئت لهذا البعد للتغيير, اليس كذلك ؟ |
Gerçekten prostektomiden vazgeçmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | لن تتخلي عن عمليّة استئصال البروستات، أليس كذلك؟ |