"تتدرّب" - Traduction Arabe en Turc

    • pratik
        
    • eğitim
        
    • antrenman
        
    • yapmanız
        
    • alıştırma
        
    • spor yapıyor
        
    - Öyle yerlere gitmek yerine neden pratik yapmıyorsun? Open Subtitles مهلاً، لماذا لا تتدرّب بدلاً من الذهاب إلى أماكن مثل هذه؟
    Öyle yerlere gitmek yerine pratik yap. Open Subtitles يجبُ عليكَ أن تتدرّب بدلاً .من الذهاب إلى أماكن مثل هذه
    Apophis'e hizmet etmek için SG üniforması giyip eğitim yapıyorsunuz, öyle mi? Open Subtitles أنت تتدرّب لخدمة أبوفيس وانت ترتدي ملابس اس جي؟
    - Kızgınlık içinde eğitim verdiğini duydum. - Asla çok kızgın değilimdir. Open Subtitles سمعنا أنك تتدرّب بغضب- انا لا اغضب ابدا-
    Aynı zamanda antrenman için oltanı kaç kez savurduğunu. Open Subtitles إنّه أيضاً عدد مرّات تلويحكَ بسنّارتكَ، حينما كنت تتدرّب على صيد هدفكَ.
    Bayağı sıkı antrenman yapıyorsun. Open Subtitles أنت تتدرّب بجهد جهيد.
    - Evet. Düşününce çok garip geliyor. Bir insanı ikiye bölmeyi düşünüyorsanız deneme yapmanız gerekir. Open Subtitles تحس بشيء غريب إذا كنتَ تنشُر شخصاً إلى نصفين فعليك أن تتدرّب لذلك
    Odanda oturup alıştırma yapabilirsin, veya okulda da yapabilirsin ya da garajda yapabilirsin, alıştırma yapabileceğin yüzlerce yer var. Open Subtitles يمكنك أن تبقى في غرفتك وتتدرّب أو تتدرّب في المدرسة يمكنك التدرّب في المرآب هناك العديد من الأماكن يمكنك التدرّب بها
    Kodamanların çoğu burada spor yapıyor. Open Subtitles أعرف تلك الصالة الرياضيّة. هناك الكثير من الشخصيات المهمّة تتدرّب هناك.
    pratik yapıyor olmalıydınız! Open Subtitles . يجب أن تتدرّب
    Benimle niye pratik yapmıyorsun? Open Subtitles لمَ لا تتدرّب عليّ؟
    Haydi git. pratik yapma. Open Subtitles بسرعة، اذهب ولا تتدرّب حتى.
    Hastanede eğitim görüyor. Open Subtitles (جــوردان)، هـذه (جـوانا) إنهـا تتدرّب في المستشفى
    eğitim yapmanız zorunlu değildi ama siz yaptınız. Open Subtitles أنت لم يجب عليك أن تتدرّب, لكنك فعلت .
    eğitim yapmanız zorunlu değildi ama siz yaptınız. Open Subtitles أنت لم يجب عليك أن تتدرّب, لكنك فعلت .
    İyi koşamadın, Wilson, uzun zamandır antrenman yapmıyorsun tabi. Open Subtitles لمْ يكن ذلك ركضاً سريعاً يا (ويلسون)، لكن عند التفكير بالأمر، فأنت لمْ تكن تتدرّب.
    Rüyasında alıştırma yapıyor. Open Subtitles إنّها تتدرّب أثناء نومها.
    Kodamanların çoğu burada spor yapıyor. Open Subtitles هناك الكثير من الشخصيات المهمّة تتدرّب هناك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus