Seni ilgilendirmez. Darcy'ye evlen dedim, çekiliyorum. | Open Subtitles | إن هذا لا يخصك, أخبرت (دارسي) أن تتزوجه, أنا أنسحب |
Carol yerine sen evlen istersen onunla. | Open Subtitles | أعني، أنه ربما عليك أن تتزوجه عوضاً عن (كارول). |
Alkolik bir adamla çıkmaya başlar... belki biraz dayak yiyordur... ve onunla evlenir çünkü, bilirsin işte... olaylar öyle gelişir. | Open Subtitles | ربما يتسكع معها بعض الوقت و تتزوجه في النهاية لأن هذا ما يحدث |
Hala küçükken ve evlenecek bir salak bulmamışken vaktini onunla geçir... | Open Subtitles | قومي بأسعادها مالم تزل صغيرة و لم تختار أحمق لكي تتزوجه. |
Neden onunla evlenmiyorsun o zaman? | Open Subtitles | لما لا تتزوجه. ؟ |
Anneme evlenme teklif etmiş, o da hayır demiş. | Open Subtitles | ،لقد طلب من أمي أن تتزوجه و رفضتْ لهذا السبب هو غاضب |
Regina'ya ilk başta onunla evlenmesi bahsini açan sendin. | Open Subtitles | أنت من قلت لرجينيا أن تتزوجه في البداية. |
Onunla evlenmemesi için kızıma yalvardım. | Open Subtitles | لقد رجوتها ان لا تتزوجه لقد تم اعتقاله من قبل... |
Belki adam kadını arada bir döver, kadın adamla evlenir çünkü, bilirsin, böyle olur. | Open Subtitles | ربما يتسكع معها بعض الوقت و تتزوجه في النهاية لأن |
Eğer ona daha da baskı yaparsan gider adamla evlenir. | Open Subtitles | إذا ضغطت بقوة في الاتجاه الآخر هي سوف تتزوجه |
Bana hangi adamın evlenecek kadar iyi olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | وتخبرني أي رجل جيد بما فيه الكفاية كي تتزوجه |
Niye onunla evlenmiyorsun Abed? | Open Subtitles | لماذا لا تتزوجه يا (عابد) ؟ |
Hamile olduğundan korktuğunu söyledi, bu yüzden evlenme teklif etmiş. | Open Subtitles | لقد قال بأنه كان خائفاً من أن تكون حامل وسألها أن تتزوجه |
Eric, ona evlenme teklif etti Donna da, normal bir insanın "iğrenç" diyeceği bir şeye "evet" dedi. | Open Subtitles | إريك) سألها أن تتزوجه) "وبدل أن تقول " إيــــو كإنسان طبيعي دونا) قالت نعم) |
Artık Lucky ortadan kalktığına göre, Greg'le evlenmesi için bir engel kalmadı. | Open Subtitles | الآن, وبخروج لاكى من الطريق, فهى حرّة فى ان تتزوجه . |
Onunla evlenmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | المفترض أن تتزوجه |
Onunla evlenmemesi için kızıma yalvardım. | Open Subtitles | لقد رجوتها ان لا تتزوجه |