"تتسابق" - Traduction Arabe en Turc

    • yarışmak
        
    • yarışıyor
        
    • yarıştığını
        
    • yarışmana
        
    • yarışmadın
        
    • yarışırken
        
    • yarıştırayım
        
    • yarıştırırdık
        
    • yarışamayacak
        
    • yarışsın
        
    Bana iki yıldır, yarıştığını söyledi ve benle 500 papeline yarışmak istedi. Open Subtitles وأخبرتنى إنها تتسابق منذ سنتين وتريد نتسابق على 500دولار
    Paraya düşkün olduğun belli, ahbap. Sen de yarışıyor musun? Open Subtitles ارى بأنك تسعى وراء المال يا صاح هل تتسابق ايضاً ؟
    Pete, artık yarışmana izin veremem. Bu çok tehlikeli. Open Subtitles (بيت) أنا لا يمكنني تركك تتسابق ثانياً الأمر خطير جداً
    Bir daha yarışmadın. Open Subtitles ألم تتسابق ثانيةً؟ أتعرفين، تلك الليلة حين غفوت
    Hey,geçen sene seni Telemoto'da yarışırken gördüm. Open Subtitles مهلاً، لقد رأيتك تتسابق في (تيلاموتو) العام الماضي
    Seni tekrar yarıştırayım ki, sırtından biraz para kazanayım. Open Subtitles أنا يجب أن أحصل عليك تتسابق ثانية لذا أنا أستطيع جمع بعض المال من حمارك.
    Kurbağa yakalayıp, yarıştırırdık. Open Subtitles كُنّا نقبض الضفادع, ونجعلها تتسابق.
    Bir daha hiç yarışamayacak mı? Open Subtitles ألن تتسابق ثانيةً؟ كلا
    Şişko Albert'la yarışmak istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريد أن تتسابق مع ألبرت البدين ألبرت البدين
    Kıyafet senin ama... yarışmak istemediğine emin misin? Open Subtitles لكن هل انت متأكد انك لا تريد ان تتسابق ؟
    Bana karşı yarışmak öyle şıp diye olmaz. Open Subtitles تتسابق ضدى لايحدث، لا يارجل
    Her dişi yumurtalarını bırakırken, erkekler beyaz sperm dumanıyla yumurtuları döllemek için yarışıyor. Open Subtitles بينما تطلق كل أنثى بيضها, تتسابق الذكور لتخصيبهم, مع نفخات من الحيوانات المنوية بيضاء اللون.
    Siz hâlâ yarışıyor musunuz? Open Subtitles ألا زلت تتسابق هذه الأيام ؟
    Yine yarışıyor muydun? Open Subtitles ـ هل كنت تتسابق مجدداً؟
    Şimdi, o topun dış uzayda aynı kuvvet uygulanan ikizinin Dünya'daki topla yarıştığını hayal edin. Open Subtitles الان تخيلوا كرة مُطابقة في الفضاء الخارجي تتسابق مع نفس الكرة على الارض بنفس السرعة
    Karma için yarıştığını söyledin değil mi? Open Subtitles قلت أنك تتسابق مع الكرمة، أليس كذلك؟ - لمساعدتها؟
    - Şef senin yarışmana izin vermeyecek. Open Subtitles -لن يدعك الرئيس تتسابق
    Hiç yarışmadın ki. Open Subtitles لم تتسابق ابدا
    Çünkü Bina Sakinleri beni kaldırdığında Sugar Rush'ın manzarası bir harika oluyor ve Vanellope'yi yarışırken görebiliyorum. Open Subtitles لأنه عندما يرفعني سكان المنزل لأعلى... يتسنّى لي رؤية "شوغر راش" بصورة واضحة تمامًا ويكون بوسعي رؤية (فينالوبي)تتسابق
    Seni tekrar yarıştırayım ki, sırtından biraz para kazanayım. Open Subtitles سأجعلك تتسابق ثانية لكي تكسب بعض المال
    Kurbağa yakalayıp, yarıştırırdık. Open Subtitles وكُنّا نصطاد الضفادع, ونجعلها تتسابق.
    O da bir daha yarışamayacak. Open Subtitles ...وهي لن تتسابق ثانيةً، لذا
    "Bırak kalp atışlarımız yarışsın. " Open Subtitles دع دقات قلبنا تتسابق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus