Sadece öğrenecek fırsatım olmadı. | Open Subtitles | إنّما لم تتسنَّ لي الفرصة لمعرفة هدفي. |
Dinle Tess bunu izleme şansım olmadı. | Open Subtitles | اصغي يا (تيس)، لم تتسنَّ لي الفرصة لرؤية هذا. |
Gerçek Storybrooke'ta, öldüğümde birbirimize veda etme şansımız olmadı. | Open Subtitles | عندما متُّ في "ستوري بروك" الحقيقيّة... لمْ تتسنَّ لنا الفرصة للوداع |
Arkadaşın Daryl'ın sıvışmadan önce görme şansı olmadı. | Open Subtitles | صديقك (داريل) لم تتسنَّ له رؤيتها قبل فراره. |
Kendisiyle tanışma fırsatım hiç olmadı. | Open Subtitles | لم تتسنَّ لي فرصة لقائه. |
- Fırsatı olmadı da ondan. | Open Subtitles | -لم تتسنَّ له الفُرصة |