Burası, birçok yolun ve hayatların kesiştiği bir yer. | Open Subtitles | انة مكان تتشابك فية العديد من الطرق والحيوات. |
Burası, birçok yolun ve hayatların kesiştiği bir yer. | Open Subtitles | انة مكان تتشابك فية العديد من الطرق والحيوات. |
Geometri, cebir ve topolojideki bu görüye göre her şeyin kesiştiği bir yer vardır. | Open Subtitles | في علم الهندسة، علم الجبر وفي علم التوضع هناك مكان تتشابك فيه جميعها |
Dikenli uçlar birbirine kenetlenip böceğin kaderini mühürler. | TED | تتشابك الأشواك لتقدّر مصيره الذي لا مفر منه. |
Kemikler birbirine kaynayınca böyle olması normal değil mi? | Open Subtitles | أليس ذلك شائعاً عندما تتشابك العظام معاً؟ |
Her birimizin hayatı birbiriyle eşitçe iç içe geçmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | أن حيواتنا كلها يجب أن تتشابك بشكلٍ متساوٍ |
- Kavga etmeyin. | Open Subtitles | - لا تتشابك . |
Seni ne kadar inkar etmek istesem de itibarlarımız birbirine bağlı. | Open Subtitles | وعلى قدر ما اريد التبرؤ منك سمعتنا تتشابك |
Hayır, dediğim gibi, sözlerinin şairaneliğiyle akor dizisinin şairaneliğinin birbirine geçmesi. | Open Subtitles | لا , كما قلت أنه شعر تطور الوتر تتشابك مع الشعر من الكلمات. |
Bilim kurgu gibi geliyor fakat bu mümkün, çünkü bu kuantum parçacıklarının bu değişken yapısı uzay ve zaman boyunca bir şekilde birbirine kenetlenebilir, bir parçacık ile ilgili bir değişiklik yaptığınızda bu diğerini de etkileyebilir ve bu ışınlanma için bir kanal oluşturabilir. | TED | يبدو مثل الخيال العلمي ولكنه ممكن، لأن هذه الهويات تتسم بسلاسة الجزيئات الكمية والتي يمكن أن تتشابك مع الزمان والمكان وبهذه الطريقة التي عندما تغير شيئًا ما عن جسيم واحد، يمكن أن تؤثر على الآخر، وهذا ينشيء قناة للنقل عن بعد. |
Kaderiniz birbirine bağlı. | Open Subtitles | تتشابك مصائر الخاصة بك. |
Bir dalganın diğerinin içine geçtiği gibi kalp atışlarımız da iç içe geçti. | Open Subtitles | مثل تعطل وموجة إلى أخرى، دقات القلب لدينا تتشابك |
Hepimizin yaşamları, iç içe geçmiş ortak geçmişimizdir. | Open Subtitles | حياتنا جميعا، تتشابك تاريخنا |
Tamam! - Kavga etmeyin. | Open Subtitles | - لا تتشابك . |