| Bulutlar, mikroskopik su damlacıkları veya buz kristalleri küçük parçacıkların etrafında kaynaştığında oluşur. | TED | تتشكل الغيوم حين تتجمع قطرات الماء الدقيقة أو بلورات الثلج حول جسيمات صغيرة. |
| Galaksiler meydana gelir, ve nesiller boyu yıldızlar bu galaksilerde oluşur. Ve bir yıldızın etrafında, en azından tek birinin, yaşanabilir bir gezegen bulunur. | TED | تتشكل المجرات، و أجيال كاملة من النجوم داخل هاته المجرات. و حول نجم واحد، على الأقل، هنالك كوكب مسكون. |
| Şu anda gruplar oluşuyor ama kimse acımasız, sarışın kızla arkadaş olmak istemiyor. | Open Subtitles | الأن الجماعات تتشكل ولا احد يريد ان يكون صديقاً مع الفتاة الشقراء الخجولة |
| Ve orada bir yerlerde yıkıntılardan gezegenler oluşuyor gözlerimizin önünde doğuyor. | Open Subtitles | ..وفي مكان ما هناك تتشكل من ذلك الحطام كواكب .تولد أمام ناظرينا |
| Buhar kabarcıkları suyun içinde şekillenir, sonra yayılarak sıvıyı gaza çevirir. | TED | تتشكل فقاعات من البخار داخل الماء, و من ثم تتمدد, محولة السائل الى غاز. |
| Pyrodictium hücreleri bu gezegendeki en eski organizmalardır ve genelde volkanlarda oluşurlar. | Open Subtitles | إنها أحد أقدم الكائنات الحية على الكوكب عادةً تتشكل في البراكين |
| Günümüzde hala oluşmakta olan adalar var... ..volkanlar tarafından yapılıyorlar. | Open Subtitles | هناك جزر لا تزال تتشكل اليوم... . بنيت بواسطة البراكين... |
| Bu önemli gelişmeyi anlamak için Pangaea'nın tam olarak oluşmadığı ilk günlerine doğru yolculuk etmek gerekir. | Open Subtitles | ذلك التطور المهم يمكن فهمه (لو عدنا لأيام الـ (بانجيا ، الخوالي قبل أن تتشكل كليا |
| Beynimizin foksiyonu kadar karmaşık bir şey ise binlerce genin etkileşiminden şekilleniyor. | TED | والشيء المعقد هو أن وظيفة أدمغتنا تتشكل عن طريق تفاعل آلاف الجينات. |
| Alman tankları ileriye doğru akın ederken, Soğuk Savaş'ın gelecekteki ana hatları oluşmaya başladı. | Open Subtitles | الخطوط العريضة لمستقبل الحرب الباردة بدأت تتشكل في لحظة تقدم الدبابات النازية إلى روسيا |
| Çakıl taşlarını bir gölete attığınızı düşünün: Dalgalanma yayılıp üst üste bindikçe bir örüntü oluşur. | TED | تخيل إسقاط حصى داخل بركة: حيث أن مع انتشار التموجات وتداخلها، تتشكل أنماط. |
| Yüzeyde ince buz tabakaları oluşur ve bunlar üst üste tabaka halinde birikirler yavaş yavaş aşılmaz bir duvar oluştururlar. | Open Subtitles | تتشكل على السطح صفائح رقيقة من الجليد وتتراكم , طبقة تلو الطبقة لتخلق تدريجيا حاجز غير قابل للاختراق |
| Fırtınalı mevsim sırasında bazen, bir kasırga oluşur. | Open Subtitles | تتشكل الأعاصير أحيانا خلال الموسم العاصف |
| Şu anda gruplar oluşuyor, arkadaşlık bağları kuruluyor ama kimse acımasız, sarışın kızla arkadaş olmak istemiyor. | Open Subtitles | الأن الجماعات تتشكل والعلاقات تنشئ ولا احد يريد ان يكون صديقاً مع الفتاة الشقراء الخجولة |
| Her göl birkaç gün içinde oluşuyor. | Open Subtitles | تتشكل كل بحيرة في ظرف أيام متوسعةً حتى يبلغ عرضها أميالاً |
| Her göl birkaç gün içinde oluşuyor. | Open Subtitles | تتشكل كل بحيرة في ظرف أيام متوسعةً حتى يبلغ عرضها أميالاً |
| Çünkü herşey tıpkı hayatın rahimde başladığı gibi şekillenir, tamamlanır ve başlar. | Open Subtitles | لأن كلّ شيء مصوّر أو مكتمل أو مبتدئي مثل ما تتشكل الحياة في الرحم |
| Her yeni günün güneşi altında milyonlarca olasılık şekillenir. | Open Subtitles | مليون احتمالية تتشكل مع بزوغ شمس يوم جديد |
| Sadece 70 metrenin altındaki derinliklerde oluşurlar. | Open Subtitles | يمكنها أن تتشكل فقط على عمق 230 قدماَ |
| Sol altta deniz suyundan oluşmakta olan bir sedef resmi var. Bu, mineral ve sonra polimerden oluşan katmanlı bir yapı ve bu onu çok çok sert yapıyor. | TED | وفي أسفل اليمين توجد صورة للؤلؤة أم تتشكل من مياه البحر. أنها ذات بنية طبقية تتكون من معادن وبعدها مركب، وهو ما يجعلها متينة جداً جداً. |
| Pangaea'nın tam olarak oluşmadığı eski bir tarihten kalmışlardır. | Open Subtitles | ، (عمرها يعود لبداية الـ (بانجيا قبل أن تتشكل كليا |
| Bu öylesine önemli ki, kendimizi anlamak için, etraftaki dünyayı anlamak için kullandığımız araçlar dahi bu durumun etrafında şekilleniyor. | TED | من المهم جدا أن تتشكل الأدوات التي نستخدمها لفهم أنفسنا, لفهم العالم حولهم, بهذا الموقف. |
| Korkutucu bir görüntü oluşmaya başladı. | Open Subtitles | . وصورة مخيفة تتشكل |
| Yağ birikintileri ya da plakalar, kroner atardamarda bir duvar oluşturur. | TED | تتشكل الرواسب الدهنية، أو اللويحات، على جدران الشرايين التاجية. |