"تتعبي" - Traduction Arabe en Turc

    • yorulmadın
        
    • yorulma
        
    • sıkılmadın
        
    • boşuna
        
    • uğraşma
        
    • zahmetine
        
    • zahmet etme
        
    • Yorulmadınız
        
    • yorulmuyorsun
        
    • zahmet etmeyin
        
    Kapatmam gerek. Beklettim, kusura bakma. yorulmadın ya. Open Subtitles علي أن أذهب آسفة لجعلك تنتظرين آمل أنك لم تتعبي أقوى مما تبدين
    Sen yorulmadın mı, Melanie? Open Subtitles ألم تتعبي يا ميلاني ؟
    Diyordu ki: "Bırak tatlım, sen yorulma." Open Subtitles ثم قال : "لا ، يا حبيبتي ، لا تتعبي نفسك".
    Yani, sadece benden sıkılmadın aslında sen her şeyden sıkıldın. Open Subtitles إذاً، لم تتعبي منّي وحسب، بل تعبتِ من كلّ شيء
    Melek gibi biri olduğumu düşündüysen eğer, belki de benim zamanımı boşuna almamalıydın. Open Subtitles لقد كان هذا غبياً ربما لم يكن يجب أن تتعبي نفسك
    Bu akşam bana yemek yapmakla uğraşma. Open Subtitles لذا لا تتعبي نفسكِ لتعدي لي عشاءاً اليوم
    Ve sakın yalan söyleme zahmetine girme. Seni detaylıca araştıracağım. Open Subtitles ولا تتعبي نفسك بالكذب علي سأتأكد من كل التفاصيل
    Eğer yapabildiğinin en iyisi buysa hiç zahmet etme. Open Subtitles ان كان هذا أفضل ما يمكنك تقديمه لا تتعبي نفسك في المرات القادمه
    Oh, Clark, bana karşı hep kaybetmekten yorulmuyorsun değil mi? Open Subtitles (كلارك)، ألن تتعبي أبدا من الخسارة أمامي؟
    Bütün bu şeyden yorulmadın mı? Open Subtitles ألن تتعبي من كلّ هذا؟
    Tek başına olmaktan yorulmadın mı? Open Subtitles ألم تتعبي لكونك وحيدة ؟
    Sen de yorulmadın mı, Bayan Travers? Open Subtitles ألم تتعبي أنتِ أيضًا، يا سيّدة (ترافيرس)؟
    Beni aramakla boşuna yorulma" diye bir mesaj yolladı. Open Subtitles لقد أرسلت إلي رسالة. " أنا بخير. لا تتعبي بالبحث عني" أو مثل هذا الهراء.
    Ben ilgilenirim, sen yorulma. Open Subtitles لا تتعبي نفسك
    Her zaman söylediklerinin yanlış çıkmasından sıkılmadın mı? Open Subtitles ألم تتعبي أبداً من كونك دائماً على خطأ؟
    Bu oyunu oynamaktan sıkılmadın mı artık? Open Subtitles ألم تتعبي من اللعب
    boşuna uğraşma. Burada değil. Hiç buraya gelmedi. Open Subtitles لا تتعبي نفسكِ,انها ليست هنا,لم تأتِ الى هنا أبدا,تعالي
    Gabrielle, diğer evlatlık ajanslarına başvurma zahmetine katlanma. Open Subtitles أيضاً (غابريل) لا تتعبي نفسكِ بالإتصال بأية وكالات تبّني أخرى في المنطقة
    zahmet etme, tatlım. Pencereler çivilenmiş. Open Subtitles لا تتعبي نفسك يا حلوتي النوافذ مغلقة بالمسامير
    - Hiç yorulmuyorsun. Open Subtitles لم تتعبي ابدا
    Marş, marş! Hadi. Aklınızdan güvenliği çağırmak geçiyorsa zahmet etmeyin. Open Subtitles راوس،إذا كنتِ تفكري باستدعاء الأمن فلا تتعبي نفسك اتصلي بالشرطة،هيـا اذهـبوا ،اريبـا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus