"تتعفّن" - Traduction Arabe en Turc

    • çürümene
        
    • çürümeye
        
    • çürüyüp
        
    • çürürken
        
    • çürürsün
        
    • çürür
        
    Orada öylece çürümene izin veremezdim, değil mi? Open Subtitles لم أكن لأدعك تتعفّن هناك
    Sanki senin orada çürümene izin vereceğim. Open Subtitles و كأنني سأدعك تتعفّن هناك
    Biliyor musun, başka bir kadın olsa seni burada çürümeye terk ederdi. Open Subtitles أتعرف ، أي امرأة أخرى كانت ستتركك تتعفّن هنا
    Etrafa bırakıp da çürümeye terk edeceğiniz çiçeklerden değilim. Kağıdı ile birbirine geçen ve çürüyen o çiçeklerden yani. Open Subtitles أنا لستُ الزهور التي ترميها في القمامة كي تتعفّن وتفسد وتفوح رائحتها وتذبل وتجف أوراقها.
    Dökülmeden bırakılırsa, çürüyüp kokuşacak olan çöpü döküyorum işte. Open Subtitles أنا أقضي على القذارة . التي من شأنها أن تتعفّن إن تُرِكت.
    Çünkü sen buralarda çürürken kurulduk. Open Subtitles الذي لأن نبدأ بينما أنت كنت تتعفّن بعيدا هنا.
    Eğer sorun çıkarırsan bırakırım Sona'da çürürsün. Open Subtitles إن لم تتعاون معنا فسأتركك تتعفّن في (سونا)
    Ceset çürür. Balçığa dönüşür. Open Subtitles تتعفّن الجثّة, وتذوب في الوحل.
    - Hapiste çürümene izin veremem Coop. Open Subtitles -لا يمكنني تركك تتعفّن في السجن يا (كوب ).
    Seni hapislerde çürümeye bırakmalıydım. Open Subtitles كان يجدر بي تركك تتعفّن في السجن
    Şu adam vardı ya, hani sana bazı şeyleri söyleyen adam seni kullandı, sonra da sanki bir çöpmüşsün gibi çürümeye terk etti. Open Subtitles ذلك الرجل... الذي يُخبركَ أشياءً... لقد استغلّكَ ومِن ثمَّ تركك تتعفّن كالقمامةِ.
    Eğer yerinde olsaydım seni burada çürümeye bırakırdım. Kesinlikle seni çürümeye bırakırdım. Open Subtitles بل تركتك تتعفّن هنا ذات مرة
    Eğer bir meleksen çürüyüp gidersin. Open Subtitles أما إن كنت ملاكاً فعندها تتعفّن حتّى الموت
    Gövdesi çürüyüp kokuşuncaya kadar. Open Subtitles حتى تتعفّن وتنتن في الأرض
    Çölde çürüyüp gitmek mi istiyorsun? Open Subtitles أتريد أن تتعفّن بهذه الصحراء؟
    İkisi birlikte omuz omuza verip sen burada çürürken şehri yönetiyor. Open Subtitles كلاهما يقف بجانب الآخر يحكمان المدينة تاركانك تتعفّن هنا
    Annesi yan odada çürürken tekrar tekrar bunu çiziyordu. Open Subtitles حسناً، رسمها مراراً وتكراراً بينما أمّه تتعفّن بالغرفة الأخرى، لذا...
    Ve Tristan, okyanusun dibinde çürürken, benim yüzümü hatırla, çünkü bu göreceğin son yüz olacak. Open Subtitles بينما تتعفّن في المحيط، ستتذكّر وجهي يا (تريستن) لأنّه سيكون آخر وجه تراه قطّ.
    Sen de burada sessizce oturur ve şey yaparsın çürürsün. Open Subtitles يمكنك الجلوس هنا بصمت ريثما... تتعفّن
    Cehennemde çürürsün umarım! Open Subtitles آمل تن تتعفّن في الهلاك!
    Evet, umarım cehennemde çürür. Open Subtitles -آمل لها أن تتعفّن في الجحيم .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus