Olan biten her şeyin bu güzel derin melankolisine dalmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتعمق في الكآبة الجميلة لكل ما حدث |
Bütün bu olanların... derin ve güzel melankolisini tatmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتعمق في الكآبة الجميلة لكل ما حدث |
Ağır- dalga uykusu var derin ve rüya uykuları var. | Open Subtitles | تحصل على موجة نوم هادئة، تتعمق في النوم ، تحلم في النوم. |
Görünmeyen ve bir ülkenin tüm yollarını bir uçtan diğerine derin ve çok daha geniş biçimde kesen ve hiçbir oyunun parçası olmayan. | Open Subtitles | التي تتعمق و تتوسع خلال المدن وهي ليست ضمن أي لعبة |
Yüzbaşı, anlaşılan Jack Flanagan'ın akademide Bardot'dan daha derin bağlantıları var. | Open Subtitles | " يبدو أن طائلة " جاك تتعمق بداخل الأكاديمية " ابعد من " باردو |
Belki dağılmış bir adamınız vardır. Ya da yeterince derin bir batağa girmemişsinizdir. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتعمق كثيرا |