"تتفاخر" - Traduction Arabe en Turc

    • hava
        
    • böbürleniyorsun
        
    • övünüp
        
    • övünerek
        
    • övünürsün
        
    • övünülecek
        
    • övünme
        
    • övündüğün
        
    Bir de hep seviştiği ünlü kişilerle hava atar. Open Subtitles وهي تتفاخر دائماً بالحديث عن الناس المشهورين الذين تقابلهم.
    - Anne, Çok fazla böbürleniyorsun. Open Subtitles يا إلهى , أمى . تتفاخر كثيراً ؟
    Sally Teyze, hep başarılı yeğeniyle övünüp dururdu. Open Subtitles السفر السريع، والعمة سالي تتفاخر دائما ان لديها ابن شقيق ناجح في نيويورك.
    Gidip arkadaşlarına büyük iğrenç doktoru altına nasıl yaptırdığını övünerek anlatırsın. Open Subtitles ستذهب و تتفاخر أمام أصدقائك بأنك جعلت الطبيب السئ يبلل سرواله
    Daima Jerry'yle nasıl yemek yediğinle övünürsün. Bunu ona anlat. Open Subtitles أنت دائماً تتفاخر بعلاقتك الوثيقة مع جيرى
    Arkadaşınızın olmaması övünülecek bir şey değil. Open Subtitles عدم وجود الاصدقاء ليس شيئا تتفاخر به
    Sayesinde çocuklarınla övünme şansın olur. Open Subtitles حتى تتفاخر بأطفالك.
    Lanet olası işini her zaman övündüğün, beni duyarsızca sıktığın, monoton olarak kirli işleri nasıl yaptığın, bana nasıl arka çıktığın gibi yapmana ihtiyacım var. Open Subtitles كنتُ أريد أن تقوم بعملك كما تتباهى دائمًا بذلك حتى أصبتني بالملل تتفاخر دائمًا بأنك من يقوم بالعمل القذر
    Yeri geldiğinde arkadaşlarına hava atabileceğin bir ödül olarak? Open Subtitles كجائزة يمكنك أن تتفاخر بها أمام أصدقائك عندما يناسبك هذا؟
    Beni dostlarına gösterip hava atmak istiyor hep. Open Subtitles كل ما تريد هو أن تتفاخر وأن تتباهى به أمام الناس
    Benden bir yaş büyük olmakla hava atardın hep. Open Subtitles كنتَ تتفاخر بأنّك أكبر منّي بسنة
    Çok güzel evin var diye mi böbürleniyorsun? Open Subtitles هل تتفاخر الان بأن عندك منزل فاخر؟
    Evet, şimdi sadece böbürleniyorsun. Open Subtitles أجل، أنت الآن تتفاخر
    Son ticaret şovu olduğunu ve bir altın madeninde oturduğunu ve bozdurup, çok kazanacağı konusunda övünüp duruyordu. Open Subtitles ظلّت تتفاخر حول حقيقة أنّ هذا آخر برامجها الحرفيّة.. وأنّها كانت تجلس على منجم ذهب وستجني أموالاً طائلة.
    Daha önce iki kişiye tecavüz ettiğini övünerek anlattın. Çok tehlikelisin! Open Subtitles لقد كنت تتفاخر بأنك قد إعتديت على إثنين من سوابق الإغتصاب وكنت خطرا على الأمن
    Beni bayıltana dek dövdüğünü övünerek anlattı. Open Subtitles إعتادت أن تتفاخر ب... بضربي وانا فاقد الوعي
    Sen niye övünürsün? Open Subtitles لما أنت تتفاخر إذن ؟
    Bu, övünülecek bir şey değil birader! Open Subtitles ياصديقي هذا شئ لا تتفاخر به
    O hep övündüğün dizlerini kurtarmaya çalışıyorum. Open Subtitles هذه الركب الثمينة التي تتفاخر بها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus