"تتفهمين" - Traduction Arabe en Turc

    • anlıyorsun
        
    • anlarsın
        
    • anladığını
        
    • Anlıyor
        
    • anlamıyorsun
        
    • anladın
        
    • anladığına
        
    • Anlayacağını
        
    • anlayacaksın
        
    • anlıyorsunuzdur
        
    • farkında
        
    • anlıyorsundur
        
    • Anlayabileceğini
        
    June, bunun ne kadar önemli olduğunu anlıyorsun, değil mi? Open Subtitles جــون , انت تتفهمين مدى أهمية هذا , صح ؟
    Saatine göre ödeme yapmadığımı anlıyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تتفهمين انني لن أدفع أجرك بالساعة ، أليس كذلك؟
    Üzgünüm, bu şekilde olmak zorundaydı. Umarım önlem almamı anlarsın. Open Subtitles آسف لأنه كان بهذه الطريقة آمل أنكِ تتفهمين الحاجة لإتخاذ الإحتياطات
    Anlıyorum. Oh... bence anladığını söylüyorsun ama anlamıyorsun, tam olarak değil. Open Subtitles أنت تقولين بأنك تتفهمين الأمر و لكنك لست كذلك, ليس تماماً
    Şu Chappell tek umudumuz. Anlıyor musun? Open Subtitles هو أملنا الوحيد هذا المدعو (تشابل) هل تتفهمين ذلك؟
    Geri dönemeyeceğini anladın, değil mi? Open Subtitles أنتِ تتفهمين عدم تمكنكِ من العودة صحيح؟ لا يمكنكِ رؤية عماتكِ
    anlıyorsun, değil mi? Open Subtitles أعني، إنّه أقرب، وأنا أحتسي الخمر، تعرفين تتفهمين الوضع، صحيح؟
    Ama anlıyorsun. Bu yüzden mi Darlton'u yardım etmesi için gönderdin? Kendi politik desteğimi ortaya koymak zorundaydım. Open Subtitles لكنك تتفهمين لذلك أرسلت دارلتون ليساعدها.
    Kathy, seninle yukarı gelemem. anlıyorsun, değil mi? Open Subtitles لا أستطيع الذهاب الى هناك معكِ تتفهمين هذا,أليس كذلك ؟
    Şu an bunu anlamayabilirsin ama inan bi gün anlarsın Open Subtitles قد لا تتفهمين ذلك الآن ولكن ستتفهمينه يوماً ما
    Uyuzlaştığımın farkındayım ama anlarsın ki şu liste ve Twitter olayıyla örnek olarak alınan bir kişi hâline geldim. Open Subtitles اعلم انني تصرفت كأحمق سابقاً لكنكِ تتفهمين بعد وضعي في قائمة افضل 25 طبيب وجمهور التويتر يجب ان اكون مثال يقتدى به
    Sarah, bir anne olarak eminim beni anlarsın, Open Subtitles كأم أظن بأنك تتفهمين بأنه أحيانا تشتاقين لأبنائك بشدة
    Bekleyin, hayır, anladığını sanmıştım. Open Subtitles انتظر , لا . انتظر اعتقدت انك تتفهمين فعلتي
    Altında olduğum baskıyı anladığını sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد بأنكِ تتفهمين كمية الضغط التي أتعرض لها الآن
    Anlıyor musun? Open Subtitles هل تتفهمين ذلك؟
    Bunun benim için önemini anlamıyorsun. Open Subtitles لا أظن أنك تتفهمين مقدار أهمية هذا الأمر بالنسبة لي
    Bunu sana veremeyeceğimi anladın, değil mi? Open Subtitles أنتِ تتفهمين أنني لا أستطيع أعطائكِ أياه , صحيح ؟
    Konumumu anladığına emin olmak istiyorum. Open Subtitles أودّ أن أتأكد أنكِ تتفهمين موقفي
    Gerçekten çok gençtim. Sadece bir hataydı. Kesinlikle Anlayacağını sanıyorum. Open Subtitles لقد كنت يافعة حقًا، كان ذلك خطأ أعني، بالتأكيد تتفهمين ذلك
    Sınırları aşabileceğimi hazmedebilirim bana yalan söylemeni hazmedemeyeceğimi ne zaman anlayacaksın? Open Subtitles متّى تتفهمين بأن بوسعيّ تحمّل تخطي الحدود، لكنني لا أتحمّل كذبكِ عليّ ؟
    Bunun özel olacağını anlıyorsunuzdur? Open Subtitles أنت تتفهمين من أنه يجب أن يكون حصرياً؟
    Bence küçük kız, sen şu an nasıl boka battığının farkında değilsin. Open Subtitles إننى لا أعتقد أنكِ تتفهمين ما أقحمتِ نفسك به أيتها الفتاه المدلله
    Eminim bunun gayemiz için ne ifade ettiğini anlıyorsundur. Open Subtitles أنا واثق أنّك تتفهمين أنّ ذلك يعني الكثير لقضيتنا
    Anlayabileceğini biliyorum. Open Subtitles لم يكن هناك وقت أعلم أنكِ تتفهمين ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus