Nasıl uyum sağlayacağımızı bilmiyordum ama böyle bir şey yapıyor olman, aramızın iyi olacağını gösteriyor. | Open Subtitles | لم أكن أعرف كيف أجعلك تتلاءم, ولكن بفعلك هذا, سنكون بخير. |
Marketlerdeki her bir teknoloji ürünü bu yapıların sadece iki boyutsal yaklaşımını yapabilir, bunun anlamı bu bu dokularla uyum sağlayamaz. | TED | حتى الآن كل مواد التكنولوجيا الأخرى المتوفرة في السوق يمكنها أن تتدبر تقريب ثنائي الأبعاد فقط لمصفوفة خارج الخلية، هذا يعني أنها لا تتلاءم مع النسيج بحدّ ذاته. |
Genç hayvanların uyum sağlamak için çok fazla zamanları yok. | Open Subtitles | ليس لدى الحيوانات الكثير حتى تتلاءم |
Bilgisayar her mahkum için genetik yapısına uygun bir hüner ya da meslek buluyor. | Open Subtitles | لكلّ سجين يختار الكمبيوتر مهارة أو صنعة تتلاءم أكثر مع ميله الجينى |
Fotoğraf olsaydı, taslak oluşturup parçanın kafatasının genel yapısına uyup uymadığına bakabilirdim. | Open Subtitles | هل سيكون بغمكانك ان تخبريني إن كانت الجمجمة لا تتطابق؟ يمكنني ان اعمل رسماً تخطيطياً و أرى إن كانت الكسرة تتلاءم مع |
Esther iyi uyum gösteriyor. | Open Subtitles | استير تتلاءم معنا |
Bermuda Şeytan Üçgeni bir şiirin yapısına uygun belirli gemileri ve tarihleri mi seçiyor? | Open Subtitles | مثلث برمودا يختار سفنا محددة مع التواريخ التي تتلاءم نمط قصيدة؟ |