Bazen mırıldanıyorsun. Dediğini anlamak zor oluyor. | Open Subtitles | أعني أنّكَ تتمتم أحياناً ويصعب فهمكَ |
Ne mırıldanıyorsun öyle? | Open Subtitles | عمّاذا تتمتم ؟ |
mırıldanıyorsun gibi geliyor. | Open Subtitles | إنّك تتمتم |
Bu adı mırıldanıp durdun. | Open Subtitles | -إنّكَ ما فتئتَ تتمتم باسمها طوال الليل . |
Ne geveliyorsun ağzında? | Open Subtitles | بماذا تتمتم ؟ |
- Ne homurdanıp duruyorsun. | Open Subtitles | بماذا تتمتم ؟ ؟ |
O zaman ne cehenneme soğuk terler içindeydin, kimse bir şey öğrenmesin diye mırıldanarak ...adımı sayıklıyordun? | Open Subtitles | إذاً لمَ كنت تتصبب عرقاً، تتمتم شيئاً عن شخص لا يجب أن يعلم ومن ثم تذكر اسمي؟ |
Bunu yaptığımız zaman hangi şarkıyı mırıldandığını kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لا أحد يعلم بأي أغنية تتمتم حينما تفعل هذا |
Onunla konuşmaya çalıştım ama sadece mırıldanıyordu. | Open Subtitles | ...حاولت أن أتحدث معها لكنّها كانت تتمتم بحسب مع نفسها |
- Ne mırıldanıyorsun yine? - Hiç. | Open Subtitles | -بماذا تتمتم ؟ |
Bu adı mırıldanıp durdun. | Open Subtitles | -إنّكَ ما فتئتَ تتمتم باسمها طوال الليل . |
Geldiğinde Melanie diye mırıldanıp duruyordun. Sonra da kartların içinde demeye başladın. | Open Subtitles | عندما رجعت، كنتُ تتمتم "(ميلاني)" مراراً وتكراراً، ثمّ بدأت القول: "إنّه في البطاقات"، لماذا؟ |
Kendin kendine ne mırıldanıp duruyorsun? | Open Subtitles | الآن،بماذا تتمتم إلى نفسك؟ |
Bak hala mırıldanarak konuşuyorsun. | Open Subtitles | أراي انك مازلت تتمتم في سرك |
Arthur'u iyileştirirken bir şeyler mırıldandığını duydum. | Open Subtitles | عندما عالجت، (آرثر) سمعتك تتمتم ببعض الكلمات |
Katherine hakkında bir şeyler mırıldanıyordu. | Open Subtitles | هي كانت تتمتم حول... كاثرين؟ |