"تتنفّس" - Traduction Arabe en Turc

    • Nefes
        
    Tam burada, avucumda Nefes alan, yaşayan bir akciğer, çipin üzerinde. TED هنا تماما في يدي هناك رئة بشريّة حيّة تتنفّس في رقاقة.
    Hala komada, hala tüplerle yaşıyor. Ak ciğeri parçalanmış, Nefes borusunda delik açmışlar.. Open Subtitles لم تستعد وعيها وهي تتنفّس بواسطة جهاز ولديها أنبوب داخل القصبة الهوائية ورئتها
    Sokağın aşağısında boş bir ev vardı ama sonra Nefes alması durdu. Open Subtitles وكانَ هناكَ منزلٌ فارغٌ في آخر الشارع لكنّها عندئذٍ لم تكن تتنفّس
    Daha bir Nefes alamadan seni öldürür. Eğer şanlıysan tabii. Open Subtitles السيّد سوف يقتلك قبل أن تتنفّس حتّي ، هذا إن كنت محظوظاً
    Sonra da Nefes alamasın diye başına bir torba geçirmiş. Open Subtitles وبعد ذلك وضع حقيبة على رأسها كي لا تستطيع أن تتنفّس
    Bakın işte orada, yalnız ve Nefes alamıyor. Open Subtitles انظر, إنها لوحدها, الفتاة التي تتقيّأ و لا تتنفّس
    Yardım edin, Nefes alamıyor! Krizler kötüye gidiyor. Open Subtitles ‫النجدة إنها لا تتنفّس ‫تزداد النوبات سوءاً
    Umutsuz bir gerçekki o göremez,duyamaz,yiyemez. Kendi kendine Nefes bile alamaz. Open Subtitles بالرّغم من أنها لا يمكن أن ترى، لا يمكن أن تسمع، لا يمكن أن تأكل و لا يمكن أن تتنفّس حتّى بنفسها
    Birlikte kalırsanız, biraz daha Nefes alırsınız. Open Subtitles ماتش إذا نبقى سوية، أنت يمكن أن تتنفّس لمدة أطول قليلا
    Siz yaşayan, Nefes alan bir kadını aradınız bir cesedi değil. Open Subtitles لقد بحثتِ عن امرأة حيّة تتنفّس ، وليس جثة هامدة.
    Yani temelde, buradan Nefes alıyorsun ve bu kaslarını gevşetiyor. Open Subtitles تتنفّس ببساطة من خلال هذا، فتسترخي عضلاتك.
    Birazdan Nefes almana izin vereceğim o zaman bana iki cümle söyleyeceksin. Open Subtitles سأترككَ تتنفّس بعد لحظة، و ستقول جملتَين.
    Sakın ellerini kıpırdatma yoksa annen Nefes almak için solungaçlara ihtiyaç duyar. Open Subtitles أنزلي هاتَين اليدَين، وإلّا ستحتاج والدتك لخياشيم كي تتنفّس
    Tekrar Nefes aldığını görmek güzel. Babamın dalkavuklarından birinin seni ziyarete geldiğini duydum. Open Subtitles تسعدني رؤيتك تتنفّس مِنْ جديد سمعت أنّ أحد أتباع والدي زارك
    Hareket etme, Nefes alma. Open Subtitles "خذ الأمور ببساطة، لا تتحرّك لا تتنفّس "
    Öksürmeye başladı, sonra da Nefes alamamaya. Open Subtitles بدأت بسعال، ثمّ هي لا تستطيع أن تتنفّس.
    Nefes alma, tek söz söyleme. Open Subtitles لا تتنفّس, لا تقل كلمةً واحدة.
    Nefes alamıyor ve ölebilir. Open Subtitles ثم لا تستطيع أن تتنفّس و بعد ذلك تموت
    Charlotte Nefes almıyor. Open Subtitles دكتورة، غراي شارلوت، لا تتنفّس
    Şişmiş lenfler Maggie'nin Nefes yolunu tıkıyor. Alkol kullanarak indirdik. Şu an kendi başına Nefes alabiliyor. Open Subtitles لقد سدّت العقد اللمفية المتضخّمة مجرى الهواء لدى "ماغي" لقد قلّصناها بالكحول وهي تتنفّس بمفردها الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus