"تتهمه" - Traduction Arabe en Turc

• suçluyor
• suçlayan
• suçluyorsun
• suçluyorsunuz

Kız adamı onu yengesiyle aldatmakla suçluyor.
هي تتهمه بخيانتها مع زوجة أخيها.

O adam şimdi Amy'i mi suçluyor?
من الرجل الذي تتهمه بالجريمة ؟

O zaman hepsi tam uyuyor. Öfkeli bir fabrika sahibi kendisini havaya zehir salmakla suçlayan idealist bir hava durumu sunucuyla karşı karşıya gelir.
مالك مصنع حاد الطبع يُواجه بواسطة مُذيعة نشرة جويّة مثاليّة التي تتهمه بضخ السم في الهواء.

Kendisini hırsızlıkla suçlayan tehditkar sesli mesajlar almış.
أنه يتلقى تهديداً برسالةٍ صوتية منك.. تتهمه بالسرقة.

Ayrıca bana bak, kimi sahtekârlıkla suçluyorsun sen?
وإسمع , كن حذراً بمن تتهمه بالتلفيق

Kimi Kardeşliğin karşısına geçmekle suçluyorsunuz?
من الذي تتهمه بالانقلاب ضد الأخوية؟

Kocasını fiziksel istismarla suçluyor.
إنها تتهمه بإعتداء جسدي

Ve bağımsız bir vakada Fransız polisi onu 2003 yılında yazar Tristane Banon'a tecavüzden dolayı suçluyor.
وفي قضية أخرى ليست ذات علاقة, فإن الشرطة الفرنسية تتهمه بمحاولة اغتصاب الكاتبة (تريستان بانون) في عام 2003

Kadının biri ona saldırmakla suçluyor.
مرأة تتهمه بإعتداء

Şimdi de Dünya onu suçluyor.
والآن تتهمه الأرض

- Onu bir şeyle suçluyor musunuz?
-هل تتهمه بأي شئ ؟ ؟

Doktor Haydock orada ve Albay Protheroe'nun Ronnie'yi suçlayan bir mektubunu bulmuş.
الطبيب "هايدوك" هناك وقد وجد إفادة من الكولونيل "بروذرو" تتهمه...

Burada farklılık, seni suçlayan adamın, Honza'yı da öldürmüş olması.
ولكن الفرق بأن تتهمه في مقتل (هونزا) أيضاً.

Onu yalancılıkla mı suçluyorsun?
هل تتهمه بالكذب ؟

- Kardeşini boş yere suçluyorsun.
-أنت تتهمه زوراً

Onu cinayetle suçluyorsun.
انك تتهمه بالقتل !

Neyle suçluyorsunuz? Sakin ol.
ما الذي تتهمه به