Artık otomatiklerdeki sıkışmalar hakkındaki kaygılarını bırakmalısın. | Open Subtitles | عليك ان تتوقف عن القلق حول ذلك هذا سيجعل التشويش يعمل تلقائياً |
Ben sana bırakmanı söyleyene kadar onu sikmeye devam edeceksin. | Open Subtitles | . استمر فى مضاجعتها حتى أخبرك أن تتوقف عن ذلك |
Lütfen, bana sanki geri zekâlıymışım gibi davranmayı keser misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تتوقف عن التحدث معي كأنني حمقاء ؟ |
İkimiz de ne yaptığınız biliyoruz. Kendini cezalandırmayı bırakman gerekiyor. | Open Subtitles | نعرف كلانا ماذ تفعل يجب أن تتوقف عن معاقبة نفسك |
Sana önerim, bok kafalı, başka bir bok kafalının rolüne bürünmeyi kes ve bu kanaldan ayrıl. | Open Subtitles | أقترح أيها الغبى أن تتوقف عن إنتحال شخصية غبى آخر وأن تخرج من الموجة |
Artık kız arkadaşını gözetlemeyi bırak ve hayatına devam et. | Open Subtitles | عليك ان تتوقف عن التجسس عليها وان تستمر بعيش حياتك |
Neden bu kilise dilini bırakıp bana anladığım dilde anlatmıyorsunuz? | Open Subtitles | لِمَ لا تتوقف عن استخدام مصطلحات كنسية وتخبرنى بما يجرى؟ |
Özür dilemeni değil artık şunu kesmeni istiyorum! | Open Subtitles | لا أريدك أن تتأسف أريدك أن تتوقف عن هذا الشيء |
Ve sen Johnnie, aptalaca davranmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | وأنت .. جوني يجب ان تتوقف عن التصرف بغباء |
- Billy, böyle yemeyi bırakmalısın. - Biliyorum, biliyorum. | Open Subtitles | يجب عليك ان تتوقف عن الأكل بهذه الطريقة اعرف |
Billy, mezarını çatal ve kaşıkla kazmayı bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | ..بيلي,أنا اريدك ان تتوقف عن حفر مقبرتك بشوكة و ملعقة |
Akrabalarımı rahatsız etmeyi bırakmanı söylemek için aradım. | Open Subtitles | انا اتصل من اجل ان اخبرك ان تتوقف عن ازعاج اقربائي وداعا |
Sevgi eğlenceli olabilir. Surat asmayı keser misin? | Open Subtitles | الحب يمكن أن يكون عن تسلية هل يمكنك أن تتوقف عن إصطناع هذا؟ |
Sevgi eğlenceli olabilir. Surat asmayı keser misin? | Open Subtitles | الحب يمكن أن يكون عن تسلية هل يمكنك أن تتوقف عن إصطناع هذا؟ |
İçmeyi bırakman lazım? Anladın mı? | Open Subtitles | يجب أن تتوقف عن الشراب منذ الآن وما هو آتي، مفهوم. |
Ördek öldü! - İnanılmaz gerçek bu işte! - kes şu saçmalığı! | Open Subtitles | هل تتوقف عن هذا الهراء و تعقل لا تقل لي ابدا ما افعله |
Onun için gösteri yapmayı bırak da, Bay Poirot söyleyeceğini söylesin. | Open Subtitles | فهل تتوقف عن هذا التباهى وتدع السيد بوارو يُكمل كلامه ؟ |
Scotland Yard Masum, korkmuş bir kız ile zamanını boşa harcamayı bırakıp, | Open Subtitles | على الشرطة المحلية أن تقوم أن تتوقف عن تبذير المزيد من الوقت |
Sadece, bana senin bir çeşit ikiyüzlü olduğunu düşündürecek nedenler vermeyi kesmeni istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط اريدك ان تتوقف عن اعطائي اسباب تجعلني افكر بك كمنافق |
Hayır, ama insanların karabasanın tekrar geri döndüğünü düşünmelerine bir son vermek istiyorum. | Open Subtitles | لا ، ولكن سوف نجعل الناس تتوقف عن التفكير في عودته من جديد |
Hayır, artık o lanet hapishane yemeklerini yemeyi kesmelisin. | Open Subtitles | لا , يجب عليك أن تتوقف عن أكل ذلك الطعام اللعين الذي يقدمه السجن |
- Ya sen? Bunu yapmayı kesmen gerek. Ben Xander'ı seviyorum. | Open Subtitles | حسناً , يجب أن تتوقف عن فعل ذلك أنا أحب ألكساندر |
Eğer bizimle çalışmak istiyorsan bu kadar hassas olmayı bıraksan iyi olur. | Open Subtitles | إن كُنت تريد العمل معنا من الأفضل أن تتوقف عن كونِك حساس |
Tamamen yanlış! Allah aşkına, her şeye lanet bir mikroskopla bakmayı bırakır mısın? | Open Subtitles | يا للمسيح هل تتوقف عن النظر لكل شيء من خلال ميكرسكوب لعين ؟ |
Böyle olur olmaz çatıya çıkmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تتوقف عن الظهور فجأة على السطوح هكذا |
Kavga bitmeden, kavgayı bırakma, dedim. | Open Subtitles | قلت , لا تتوقف عن القتال قبل انتهاء المعركة |