"تجاهلي" - Traduction Arabe en Turc

• görmezden
• unut
• Boşver
• ardı
• bırak
• ihmal
• boş
• aldırma

Seni görmezden geliyor olmama rağmen niye burada duruyorsun?
أي جزءٍ من تجاهلي لك يجعلك تعتقدين أنك مرحب بك؟

Eski hayatından kalma işaretleri görmezden gel seni yenisine itenleri ara.
تجاهلي كل الإشارات من حياتك السابقة و إبحثي عنالإشاراتالتيستوصلكلحياتكالجديدة.

Dosyaları, önceki tanıları görmezden gelelim, Rebecca'nın doğru söyleseydi ne gibi bir sorunu olabileceği üzerinde duralım.
تجاهلي الملفات، تجاهلي التصورات السابقة ودعونا ننظر للحقائق وكأن ريبيكا تخبرنا الحقيقة

Dinle, az önce gördüklerini unut.
اسمعي , فقط تجاهلي ماذا شاهدتي

Boşver. İncelik hiç benim olayım olmamıştır, fakat hayat utanç duymak için çok kısa, sence de öyle değil mi?
تجاهلي ذلك، اللباقة لم تكن طبعي الأول لكن الحياة قصيرة للشعور بالحرج، صحيح؟

Şu örümcek kafalı ve modası geçmişliğim yüzünden hep göz ardı edilirdim.
دائماً ما يتمّ تجاهلي كأنني تلك الفتاة القديمة

Bu şey beni mi seni mi korumak için, her neyse, beni dışlamayı bırak!
و سواء كنت تريد حمايتي أو حماية نفسك كف عن تجاهلي

Sürekli ihmal edildiğimi hissettim, sanki görünmezdim.
لطالما شعرت بأنه يتم تجاهلي كما لو كنت خفيه

Hep bir sorunla karşına geliyorum,... ..sende görmezden gelmeyi sürdürüyorsun.
أنا آتي إليكِ بهذه المشكلة، و أنتَ تواصل تجاهلي.

Bu da, ben sana bir şey söylerken beni görmezden gelmeyi kesmen demek oluyor.
هذا يعني عندما أخبركِ شيئاً ما، عليك أن تتوقفِ عن تجاهلي

Ücretlerini ödedikten sonra geri kalan her şeyi görmezden gel.
طالما ان الشيك سليم تجاهلي كل شيء اخر هنا

Selam verecek misin yoksa beni görmezden gelmeye devam mı edeceksin merak ediyordum.
سائلت نفسي عمّا إذا كنت ستأتي لترمي عليّ السّلام أم ستواصل تجاهلي

"İkinci mesajı görmezden gel. İlkini aldığından eminim." dedim.
. تجاهلي الثانية . انا متأكد بأنكِ وصلتكِ الأولي

Yatak odanın penceresindeki bahçe cücesini görmezden gel.
هل تريد أن تخبرني بشيء ؟ فقط تجاهلي قزم الحديقة

Devam et, devam et, harika. Beni görmezden gelemiyorsun ama.
استمر استمر انه رائع انه لا يمكنك تجاهلي

Her şeyi bırakıp gel diye mesaj atıp koştura koştura buraya getirtip görmezden gelemezsin.
لايمكنك مراسلتي لترك عملي إستعجالي في القدوم وثم تجاهلي

Tamam unut gitsin.
حسناً، تجاهلي كل ما قلته

Bu işi göz ardı edileceği için kabul etmedim.
أنا لم أقبل بهذه الوظيفة حتى يتم تجاهلي

Anne şu ezikleri bırak ve beni dinle!
أمي تجاهلي هؤلاء الفشلة وإنصتي لي

Sadece... uzun bir süre uzakta olmak ve tamamıyla ihmal edilmek...
الامر فقط... ان اكون بعيدة لفترة طويلة وان يتم تجاهلي بالكامل...

Usulü boş ver de önce baştan çıkar.
تجاهلي الترتيب، و الآن ، قومي فقط بالإغراء

Hep böyle zaten. Pete' e aldırma, o komik bir çocuk sadece.
ذلك صحيح، تجاهلي (بيت)، إنه مجرد الفتى المضحك