Aslında, senin de Denemek isteyebileceğin bir şey yaptırdı. | Open Subtitles | في الواقع، لقد طلبت مني الطبيبة فعل شئ ربما عليكِ تجريبه |
Ama bu sırada bir şey Denemek istiyorum. | Open Subtitles | لكن في هذه الأثناء هناك شيء آخر أريد تجريبه |
Hep Denemek istediğim bir şey. | Open Subtitles | انه شيء دائما اردت تجريبه |
Ot, balık yağı veya deneyebileceğim bir şey falan vardır sende. | Open Subtitles | ربما جذر كا او زيت سمك او شئ استطيع تجريبه |
Belki bir bitki kökü, balık yağı, veya deneyebileceğim başka bir şey yok mu? | Open Subtitles | ربما جذر كا او زيت سمك او شئ استطيع تجريبه |
Denemek istemiyorum, anne. Lütfen! | Open Subtitles | لا أريد تجريبه امي من فضلك |
Denemek istemiyorum, anne. Lütfen! | Open Subtitles | لا أريد تجريبه امي من فضلك |
Human Longevity'i hayata geçirdiler. Tek misyonu vardı: Denenebilecek her şeyi Denemek, sonrasında bu kitaplardan öğrenebilecek her şeyi öğrenmek ve tek bir hedef vardı: Kişiye özel ilaç hayalini gerçekliğe kavuşturmak, daha iyi bir sağlığa sahip olmak için neler yapılabileceğini anlamak ve bu kitaplardaki gizemleri çözmek. | TED | "طول العمر البشري" قد ولدت، بمهمّة واحدة: تجريب كل ما نستطيع تجريبه وتعلم كل شيء يمكننا تعلمه من هذه الكتب. مع هدف واحد -- جعل الحلم حقيقة ألا وهو "الطب الشخصي"، فهم الأشياء الواجب عملها للحصول على صحة أفضل وما هي أسرار هذه الكتب. |
Denemek ister misin? | Open Subtitles | تريدُ تجريبه |
deneyebileceğim bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك شيء آخر بإمكانى تجريبه. |
deneyebileceğim birşey var. | Open Subtitles | هنالك شي واحد يمكنني تجريبه |