Bu fotoğrafları yıllardır sergilemekten kaçındım ve doğru olanı yaptım. | Open Subtitles | أتعلم لقد تجنبت عرض هذه الصور لسنوات، وكنتُ محقة بذلك |
Ömrüm boyunca iyilik yapmaktan kaçındım. | Open Subtitles | لقد تجنبت أعمال الخير طوال حياتي واتضح أنني كنت على حق |
Sizin Maktar gizlilik yüzünü uygulayarak yakalanmaktan kaçtım. | Open Subtitles | لقد تجنبت الاعتقال عن طريق اختلاس صورة وجهك |
Rheda'dan seninle evlenmesini istedin ve cevap vermekten kaçındı sanıyorum. | Open Subtitles | والان نفترض بانك طلبت ريدا للزواج وهي بحكمة تجنبت الجواب |
Assange ve gazeteler arasında bir ayrım yaratarak hükümet ana akım medyasıyla bir savaşa girmekten kaçınmış oldu ve Bradley Manning'in | Open Subtitles | الحكومة تجنبت حرب مع وسائل الإعلام الرئيسية، وأخترعت عدو مِثالي، |
Tanrıya inanmayan dünyanın en meşhur bilimadamı olan Stephen Hawking'in son zamanlarda tanımladığı kendi kendine dizayn olmuş evren teorisinden dikkatle kaçındın. | Open Subtitles | أرى بأنك تجنبت بحذر حقيقة (أن (ستيفن هاوكينغ أشهر عالم في العالم و هو ليس ملحد |
Yeni kanunlara uydum. Silahlardan uzak durdum. | Open Subtitles | لقد جاريت القانون الجديد تجنبت إستعمال السلاح |
Aslına bakarsan bundan kaçınıyordum. Merkez hakkında neler hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | لأكون صادقه , لقد تجنبت ذلك أعلم شعورك تجاه المركز |
Hayatım boyunca Avrupa'dan ve onun berbatlıklar yığınından kaçındım. | Open Subtitles | في حياتي كلها تجنبت اوروبا وفظاعتها الكثيرة |
Tüm adamlar arasında en çok senden kaçındım. | Open Subtitles | من بين جميع الرجال أنت من تجنبت |
Tüm hayatım boyunca, iş yapmaktan kaçındım. | Open Subtitles | طوال حياتي تجنبت فعل الأمور بنفسي |
Onları çıkarmaktan kaçındım. | Open Subtitles | تجنبت الاطلاع عليها |
- İlk buraya taşındığımda, uçmaktan kaçındım. | Open Subtitles | أول ما جئت تجنبت ذلك |
Bugün bir ameliyattan, haftalardır yapmak istediğim bir ameliyattan kaçtım. | Open Subtitles | لقد تجنبت جراحة اليوم, الجراحة التي أردت القيام بها منذ أسابيع، |
Yeterince kaçtım zaten. | Open Subtitles | لقد تجنبت لفترة طويلة بما فيها الكفاية. |
Denetim altındaki basın vesveselerden kaçındı. | Open Subtitles | الصحافه تحت الرقابه المستمره تجنبت مثل هذا النوع من الريبه |
- Toby'den o yüzden kaçınmış. | Open Subtitles | (لهذا تجنبت (توبي |
Çünkü Louis'e, senin yönetici olman gerektiğini söylemek yerine ki onun başamayacağını biliyorsun kavgadan kaçındın çünkü bu sabah zaten kavga ettin. | Open Subtitles | -كيف عرفتِ؟ لأنه عوض القول لـ(لويس) أنك منَ عليه أن يكون الشريك الإداري لأنك تعلم أنه لا يستطيع تولي الأمر تجنبت الصراع لأنك خضت صراعاً صباحاً |
Tamam,sanırım yeterince uzun süre kendimden bahsetmekten uzak durdum. | Open Subtitles | حسناً، إذاً أعتقد أننى تجنبت الحديث عن نفسي لمدة طويلة كافية. |
New York'a yeniden taşınacağımızı Lisa'ya söylemekten hep kaçınıyordum çünkü ne diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | انا تجنبت اخبار (ليزا) عن عودتنا الى نيو يورك لإنني اعرف ما ستقوله |