| Kardeşini kurtaramadığın için Shayn'i kurtarmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | إنّكِ لم تتمكّني من إنقاذ أخيكِ، لذا تحاولين إنقاذ (شين). |
| O kadar zamandır Dünyayı kurtarmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | كل هذا الوقت تحاولين إنقاذ العالَم... |
| Sen Axelrod'u kurtarmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لكنك تحاولين إنقاذ (أكسلرود) |
| Arkadaşını kurtarmaya çalışırken beni o masada ölüme terk ettin ! | Open Subtitles | لقد تركتينى أموت هناك على تلك الطاولة بينما كنتى تحاولين إنقاذ صديقك |
| Peki şovunu kurtarmaya çalışırken olacağın son yer neresidir? | Open Subtitles | فما هو أخر الأماكن التي ستكونين بها, إذا كنتِ في الخارج تحاولين إنقاذ البرنامج؟ |
| Sen altı kişiyi kurtarmaya çalışırken ben 600.000 kişiyi kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | تحاولين إنقاذ 6 أفراد، وأحاول إنقاذ 600 ألف فرد |