Arabadan dışarı çıktı. kaçmaya çalışıyor olmalı. | Open Subtitles | خرجت من السيارة لابد أنّها كانت تحاول الهرب |
Birisinden kaçmaya çalışıyor gibiydi. Hala orada olabilir. | Open Subtitles | كانت تحاول الهرب من شخص ما ربما ماتزال هناك |
Binadan uzaklaşarak, ajanlarımızdan kaçmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت تحاول الهرب من عملائنا و الخـــروج من المبنى |
Vurulduysa demek ki kaçmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | إذا كانت أصيبت بطلق فربما كانت تحاول الهرب |
Ya da sen kaçmaya çalışırken seni vurabilirim. | Open Subtitles | أو يمكنني ببساطة قتلك بينما كنت تحاول الهرب. |
- Geet Kaçıyor! - Bir çok seçenek var! | Open Subtitles | جيت تحاول الهرب من المنزل هناك العديد من الخيارات |
Alo, John? Shalini kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | مرحباً جون شاليني تحاول الهرب هنا |
Dava süresince Bayan Darling kefaletle ilgili bazı sorunlar yaşadı ama asla ama asla kaçmaya çalışmadı. | Open Subtitles | أثناء المحاكمة، كانت السيّدة (دارلينغ) تواجهبعضالمشاكلبخصوصكفالتها،ولكن.. ولكنها لم تحاول الهرب مطلقاً |
Ve hapşırdığında, aslında kaçmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | إنها بمكان ما هنا :عندما تعطس، فمعناها أن روحك تحاول الهرب |
Yüzünü dönmen için ateş ettim... çünkü kaçmaya çalışmadığın sürece... seni sırtından vurmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أطلق النار على ظهرك. مالم إنّك تحاول الهرب. |
Bu hapishaneden kaçmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول الهرب من هذا السجن؟ |
Dikilmesenize öyle. Onlardan kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لا تقفوا هكذا إنها تحاول الهرب منهم |
Dinozorları sık sık kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حيواناته تحاول الهرب في أغلب الأحيان |
Geri çekil. kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | تراجع تراجع، إنها تحاول الهرب |
Muhtemelen kaçmaya çalışıyordu. İncinmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما كانت تحاول الهرب ربما تأذت |
Onlardan kaçmaya çalışıyordu. Bu yüzden eve döndü. | Open Subtitles | كانت تحاول الهرب منهم لذلك عادت للبيت |
Atla kaçmaya kaçmaya çalışıyordu,Chuy. | Open Subtitles | (لقد كانت تحاول الهرب بذلك الخيل يا (تشوي |
Tamam, kaçmaya çalışırken ayağı takılmış ya da şöminenin ayaklığı ile kafasına vurulmuş olabilir. | Open Subtitles | حسناً,ربما تعثرت وهي تحاول الهرب أو أنها أُسقطت وإرتطم رأسها بالمسند الحديدي! |
- Geet Kaçıyor! - Bir çok seçenek var! | Open Subtitles | جيت تحاول الهرب من المنزل هناك العديد من الخيارات |
Kız kaçmaya çalıştı ama yakalandı. | Open Subtitles | ولكنها تحاول الهرب ويلاحقها |
Belki kaçmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | لأنها تحاول الهرب من الواقع. |
Yüzünü dönmen için ateş ettim... çünkü kaçmaya çalışmadığın sürece... seni sırtından vurmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أطلق النار على ظهرك. مالم إنّك تحاول الهرب. |
Bu hapishaneden kaçmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول الهرب من هذا السجن؟ |
Geçmişinden ve acılarından... | Open Subtitles | انت تحاول الهرب من ماضيك .. |
Ayrıca bu gece ülkeden kaçmaya çalıştığını da düşünüyorum. | Open Subtitles | وانا كذلك اعتقد انها تحاول الهرب من البلد الليلة |
Peki neden kaçmaya çalışıyordun? | Open Subtitles | وما الشيء الذي كنت تحاول الهرب منه؟ |