sevdiğin kadın, neredeyse herkesin öldüğü berbat bir gelecekte kapana kısıIdı. | Open Subtitles | المراة التي تحبها محبوسة في مستقبل فظيع حيث مات الجميع تقريباً |
Onu sevdiğin için bunu demeyeceğin sonradan kafama dank etti. | Open Subtitles | لقد خطر لي للتو أنك لن تقول هذا لأنك تحبها |
Tabii seviyorsun. Yoksa evlenmezdin, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع أن تحبها أنت ستتزوجها ، أليس كذلك ؟ |
Kuzenin olduğunu, onu sevdiğini biliyorum ama beni deli ediyor. | Open Subtitles | انا اسفه ليفون اعلم بانها ابنة عمك اعلم بانك تحبها |
Peki neden Onu seviyor ve birlikte yaşayacakmışız gibi davranıyordun? | Open Subtitles | لماذا كنت تتظاهر... بأنك تحبها وبدأنا هذه الحياة معاً ؟ |
Yani, kendini yine evli ve aşık ve hayatı hala güzel sanıyorsun. | Open Subtitles | تظن أنه إن كنت لازلت تحبها و متزوج منها تصبح الحياة جميلة |
Katil zanlısı, ve herhangi bir katil değil, sevdiği kızın annesinin katili. | Open Subtitles | متهم بالقتل, وليس أى قتل وفقط بل قتل أم الفتاة التى تحبها |
Şöyle diyelim sevdiğin kadını kollarında tutarken son nefesini vermesine benzemez. | Open Subtitles | أن تحتضن المرأة التي تحبها بين يديك وهي تأخذ آخر أنفاسها |
Sana sevdiğin ton balığı püresinden göndereceğim. | Open Subtitles | سوف أقوم بتحضير عصيدة التونة التي تحبها و أقوم بإرسالها لك، لا. |
Senin sevdiğin şeylere aitmişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أحب أن أشعر بأني منتمية للأشياء التي تحبها |
Senin bir karın var ve onu seviyorsun. Bu harika bir şey. | Open Subtitles | فلديك زوجة, وأنت تحبها, وهذا لطيف للغاية |
kedini kroketle besleme, benden daha fazla seviyorsun onu. | Open Subtitles | ألا تغذّي قطّتك التي تحبها أكثر مني الكفتة |
kedini kroketle besleme, benden daha fazla seviyorsun onu. | Open Subtitles | ألا تغذّي قطّتك التي تحبها أكثر مني الكفتة |
Ashley, beni değil, onu sevdiğini bana yıllar önce söylemeliydin bunun sadece onur meselesi olduğuna inandırdın beni. | Open Subtitles | كان يجب أن تخبرني منذ سنين أنك تحبها هي وليس أنا ولا تدعني متعلقة بحديثك عن الشرف |
Neden kıza onu sevdiğini söylemiyorsun? | Open Subtitles | مايكى لم لا تقول لتلك الفتاة اللطيفة أنك تحبها ؟ |
ve adam "Onu seviyor musun?"der gibi.Adam eşime silahı çeviriyor .tabiiki onu seviyorum o benim eşim der gibiyim. | Open Subtitles | ثم قال ـ تحبها ؟ وهو يشير إلى زوجتي فقلت ، بالطبع أحبها ، إنها زوجتي |
Tanıştığımızda hala Onu seviyor muydun? Keşke bunu öğrenebilsem. | Open Subtitles | مازلت تحبها عندما قابلتني؟ أتمنى أني عرفت ذلك |
Öylesine aşık olduğun Rosaline'i yüzüstü bıraktın. öyle mi? | Open Subtitles | أليست روزالين هى التى تحبها بشدة ؟ هل نسيتها سريعا هكذا ؟ |
Radyo sunucusu bir kızım sevdiği ülkeyi savunmaya çalışan biriyim | Open Subtitles | فتاة وحيدة فقط علي الهواء الدفاع عن البلد التي تحبها |
Eğer bu kadını seviyorsan, ortalık yatışıncaya kadar buralardan uzaklaşırsın. | Open Subtitles | اذا كنت تحبها , اهربواسويا ولا ترجعوا حتى تهدأ الامور |
Kahvene öyle bir şey kattım ki hiç hoşuna gideceğini sanmam. | Open Subtitles | لقد أضفت شيء ما لقهوتك لاأعتقد أنك سوف تحبها |
ikiniz de bu iksiri alirsaniz ve sen ona gerçekten asikken o sana hiç asik olmamissa, onu hayatin boyunca seversin. | Open Subtitles | لو انكم اخذنم من هذا العقار و انت كنت تحبها وهي لم تكن تحبك |
- Ne? Sırf sen hoşlanıyorsun diye benim de ondan hoşlanmam gerekmez. | Open Subtitles | ليس عليا أن أحبها لانك تحبها, الامور لا تسير بهذا الشكل |
Ve düğününde kullan at fotoğraf makineleri olsun çünkü eğlenceliler ve insanlar onları sever. | Open Subtitles | وتزوج وأحصل على كاميرات التي تستعمل مرة واحدة في الزفاف لأنها مسلية والناس تحبها |
Sana ne yaptığı umurumda değil. Ona hâlâ aşıksın. | Open Subtitles | لا يهمني معرفة مافعلته بك لكنك لازلت تحبها |
- Arabada kalacağım. - Onu benim gibi sevmiyorsun! | Open Subtitles | سوف أبقى بالسيارة أنت لا تحبها كما أحبها |
Bu kadını sevdin, ve onu hala seviyorsun. | Open Subtitles | لقد أحببت تلك المرأة و أقول أنك ما زلت تحبها |
Çünkü Ondan hoşlanıyor! Dwyer? Sert! | Open Subtitles | . لانها تلك هيا الطريقة التى تحبها يا دواير |