| Küçüklere boks hocalığı yapmak ister misiniz? | Open Subtitles | هل تحب أن تحصل على وظيفة تعليم الصغار الملاكمة ؟ |
| İçeri gelip bizimle blues söylemek ister misin? | Open Subtitles | هل تحب أن تأتـي وتغني بعض أغانيك المفضلة ؟ |
| Bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce hangisini duymak istersin? | Open Subtitles | لدى أخبار جيدة و أخبار سيئة أيهما تحب أن تسمعه أولا ؟ |
| belki nasıl bir yılana dönüşebileceğimi görmek istersin! | Open Subtitles | ربما تحب أن ترى كيف يمكنني أن أتشبه بالثعبان |
| Bu eglenceli gibi görünüyor. Bundan dolayi editör olmak istiyorsun. | Open Subtitles | هذا يبدو ممتعاً، لا عجب نك تحب أن تكون ناشراً |
| Belki bu meseleyi halletmek istersiniz dedim. | Open Subtitles | اعتقد أنه من الممكن أنك قد تحب أن تسوى الامر |
| Dinlemeyi ve hislerini paylaşan adamları sever. | Open Subtitles | إنها تحب أن تستمع لها و الشباب الذين يشاركونا المشاعر |
| Sence... bizim filmimizde oynamak ister mi? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن ابنتك تحب أن تكون في فيلمنا؟ |
| Çöreğinizi yağlamamı ister misiniz Doktor Crane? | Open Subtitles | هل تحب أن أضع زبدتي على كعكتك دكتور كرين؟ |
| Katılmak ister misiniz? | Open Subtitles | كنا في طريقنا إلى العشاء هل تحب أن تذهب معنا ؟ |
| Ramses, suratın duvara kazılsın ister misin? | Open Subtitles | ـ رمسيس, كيف تحب أن ينقش وجهك علي الحوائط ؟ |
| Öğle yemeğine çıkarız. Nerede yemek istersin? | Open Subtitles | سأدعوك على الغذاء أين تحب أن تتناول طعامك ؟ |
| Bunu kanıtlamak istersiniz öyle değil mi Bay Drixenol ve adını İngiltere İlaç Tarihine yazdırmak da istersin. | Open Subtitles | تحب أن تثبت هذا سيد دريكسونال أليس كذلك ؟ ليكتب اسمك على صفحات الجرائد الطبية الإنجليزية ؟ |
| Bu sarılma olayının nasıl gerçekleşmesini isterdin? Oturarak mı istersin? | Open Subtitles | إذاً و الآن, كيف تحب أن تأخذ تلك الحضنة؟ |
| - Ve olmakta istemiyorum. - Ne olmak istiyorsun? | Open Subtitles | مرحباً كلارك ماذا تحب أن تغير في الشريك؟ |
| - Saat kaçta sizi uyandırmamı istersiniz? | Open Subtitles | فى أى وقت تحب أن تنادينى فى الصباح يا سيدى ؟ |
| Bazı kızlar bunu sever, ama bu tür kızlar değil onlar değil. | Open Subtitles | بعض الفتيات يحبون هذا فى الرجل لكن ليس عادةً هذا النوع من الفتيات التى تحب أن تكون معهن |
| Kadınlar yetişkin bir adamla tutup da iktiyoloji konuşmayı istemez. | Open Subtitles | النساء لا تحب أن تسمع لرجل بالغ يتحدث عن علم البحار |
| Bir gece buranın yanarak kül olmasını istemezsin,değil mi? | Open Subtitles | إنك لا تحب أن ترى حانتك هذه تحترق فى يوم من الأيام ، أليس كذلك ؟ |
| Şu anda uyuyor ve... Onyedi dakikası kaldı. Mesaisine yetişmeyi seviyor. | Open Subtitles | إنها نائمة لسبعة عشر دقيقة أخرى تحب أن تبقى وفقاً للجدول |
| Babasıyla olmak istiyor, tabi ki. | Open Subtitles | سوف تحب أن تكون مع أبى بالطبع ، إننى أعتقد أنها |
| Kilise, güzel odalarında, Tanrı'nın Askerlerini görmek istemiyor. | Open Subtitles | الكنيسه الأصوليه لا تحب أن ترى الاس تى اوه فى غرفها الجميله |
| Baba 21 yüzyıl Crane kuşağı için vermek istediğin bir mesaj vardır. | Open Subtitles | أبي ,بالتأكيد لديك رسالة ما تحب أن تتركها لآل كرين للقرن الحادي و العشرين؟ |
| Saat altıdan önce evden çıkmış olmak isterdi. | Open Subtitles | لقد كانت تحب أن تكون خارج المنزل قبل الساعة السادسة صباحاً |
| Bana söylermisin, Andy.Hangi tarafın galip görünmesini isterdin? | Open Subtitles | أخبرني ، أندي . أي جانب تحب أن تراه منتصراً ؟ |
| Şimdi onu kaybettin Jack. Kontrolü elinde tutmaktan hoşlanır. | Open Subtitles | لقد فقدتها الآن، جاك انها تحب أن تكون مسيطرة |
| - Birileri hala sevdiğini söyledi. - Ve sen de onlara inanmayı tercih ettin. | Open Subtitles | أحدهم قال لي أنك لا تزال تفعل وبالطبع أنت تحب أن تصدقه |