O da benim gibi eski filmlerden hoşlanıyor, hepsi bu. | Open Subtitles | إنها تحب الأفلام القديمة مثلى هذا كل شىء |
Siyah-beyaz filmleri izlemek için renkli televizyon almanın mantığını bir türlü kavrayamıyorum. Ayrıca Hope sadece içerisinde şarkı, dans ve maymun olan filmlerden hoşlanıyor. | Open Subtitles | أنا فقط لا أري السبب لشراء تلفزيون ألوان لمشاهدة فيلم أبيض و أسود. بالإضافة الي أن (هوب) فقط تحب الأفلام التي بها غناء و رقص و قرود. |
Herkes filmleri sever ve bu yüzden Hollywood herkesin şehridir. | Open Subtitles | كل الناس تحب الأفلام مما يجعل هوليود مقصد لكل الناس |
- Yani, film üçlemeleri gibi mi? - Filmleri seviyor gibi görünüyorsun Dedektif. | Open Subtitles | -يبدو أنك تحب الأفلام أيها المحقق |
Sen Filmleri seviyorsun ve eminimki erkekler hoştur. | Open Subtitles | أنت تحب الأفلام وانا واثق بأن الاولاد وسيمين |
Filmleri seviyorsun demek? | Open Subtitles | تحب الأفلام ، أليس كذلك ؟ |
Filmleri seviyorsun demek? | Open Subtitles | تحب الأفلام ، أليس كذلك ؟ |