Margie'nin Hoşuna gitti, o da çok beyaz. | Open Subtitles | مارج تحب ذلك فهي بيضاء للغاية ايضاً |
Margie'nin Hoşuna gitti, o da çok beyaz. | Open Subtitles | مارج تحب ذلك فهي بيضاء للغاية ايضاً |
Hayır, bunu seviyor. | Open Subtitles | لا . انها تحب ذلك |
Bu hoşuna gitmese de dışarıdakiler senin ailen. | Open Subtitles | سواء تحب ذلك أو لا, هؤلاء الناس بالخارج هم أبواك |
Bu aslında Hoşuna gidiyor, değil mi? | Open Subtitles | كانت ترتديها النساء في الخمسينيات أنت تحب ذلك , صحيح؟ |
Bir fahişe tuttum. O izledi. Bundan hoşlanıyor. | Open Subtitles | أحضرت عاهرة وهي تشاهد إنها تحب ذلك إنها يثيرها .. |
Ona son yolculuğunu anlat. Bunu dinlemeyi sever. | Open Subtitles | كلمها عن نفسك . عن آخر رحلاتك , هى تحب ذلك |
Bunu sevdin mi | Open Subtitles | تحب ذلك |
Bu çok hoşuna giderdi, değil mi, Arch? | Open Subtitles | سوف تحب ذلك يا ارتش، اليس كذلك؟ |
Kızlar bundan hoşlanır. Ve bir sandal kiralayacağım. | Open Subtitles | الفتيات تحب ذلك وأستأجر قارباً صغيراً |
Örneğin "Hoşuna gitti mi ha?" diye sorduğumda hiç mi hiç hoşuna gitmemiş gibi geldi. | Open Subtitles | مثلا عندما قلت تحب هذا" ، صحيح ؟" شعرت انك في الحقيقة لم تحب ذلك ابداً |
Bu Hoşuna gitti mi? | Open Subtitles | أنت تحب ذلك هيا |
Hoşuna mı gitti? Topçukları eline almak Hoşuna gitti, ha? | Open Subtitles | تحب ذلك,اليس كذلك؟ |
Evet ama Hoşuna gitti. | Open Subtitles | نعم، ولكنها تحب ذلك |
Bu Hoşuna gitti mi? | Open Subtitles | نعم,كيف تحب ذلك |
- Yakında. bunu seviyor musun? | Open Subtitles | هل تحب ذلك إلى هذا الحد؟ |
O bir anne, Josie, bunu seviyor. | Open Subtitles | ،(إنها والدتى، (جوزى إنها تحب ذلك |
bunu seviyor. | Open Subtitles | انها تحب ذلك |
Köpekbalığından yemek yapmadım ki hiç. Bol acılı köpekbalığı. - Bu hoşuna gider mi, Spencer? | Open Subtitles | قرش بقضمه هل تحب ذلك يا سبينسر؟ |
Bana kötü davranması Hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | انت تحب ذلك, انت تحب ذلك عندما تكون لئيمه معي |
Bilmiyorum, ama filmlerde kadınlar Bundan hoşlanıyor. | Open Subtitles | مابعرف، بالفلم المرأة تحب ذلك |