| Belki de havuz ailemizin ihtiyacı olan bir şey değildir. | Open Subtitles | ربما يكون المسبح من أحد الأشياء التي لا تحتاجها العائلة |
| Böylece, Catalina'nin dediği gibi bir ilişkiyi bitirerek ihtiyacı olan güce kavuştu. | Open Subtitles | وبذلك استطاعت اخيرا قطع العلاقة مع القوة التي قالت كارولينا بانها تحتاجها |
| Getirdiğin cihaz aynanın uzaktan kumandasıysa, ihtiyacın olacak. Sen git. | Open Subtitles | إذا تلك الاداة عبارة عن جهاز للتحكم بالمرآة، ربما تحتاجها |
| Eşyalarını toparlamak için ne kadar zamana ihtiyacın var? -Merhaba Raymond. | Open Subtitles | ما المهلة التي تحتاجها لتخلي حاجياتك من المنزل ؟ |
| Burada geçireceğiniz sürede ihtiyacınız olacak tüm giysiler şu dolabın içinde. | Open Subtitles | كل الملابس التي تحتاجها أثناء مكوثك هنا موجودة في هذه الخزانة. |
| Kendinden üstün olanları bilmek için en ağır dersi alması gereken biri için. | Open Subtitles | وهي رحلة كافية لتعليمك دروس تحتاجها عن التعامل مع من هم أعلى منك |
| George, dinlenmen lazım. | Open Subtitles | أوه، جورج، أنت تحتاج الى راحتك أنت فعلاً تحتاجها |
| Sorun, et ağırlıklı diyetle de ihtiyaç olan besinleri almıyorsunuz ve bitki temelli bir diyetle daha iyi beslenme elde edersiniz. | Open Subtitles | الحقيقة هي، إنك لا تحصل على التغذية التي تحتاجها باتباع غذاء مِن اللحوم وإنك ستحصل على تغذية أفضل باتباع غذاء نباتي. |
| Nerden geldiğini bilmemelerin sağlayarak neden ailenin ihtiyacı olan şeyleri almıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تشتري الأغراض التي تحتاجها عائلتك وتضعها بأماكن يمكنهم إيجادها؟ |
| Dr. Glass'ın ihtiyacı olan ilaçları bulur bulmaz kurtarabildiğimiz kadarını kurtaracağız. | Open Subtitles | حالما نحضر الأدوية اللتي تحتاجها الطبيبة جلاس سننقذ مايمكننا انقاذه منها |
| Hiç ihtiyacın olmayan şeyleri almak zorunda kalırsın. Reklamları para kazanır. | Open Subtitles | على اشياء لا تحتاجها وهي موجودة , فقط لتحصل على الامن |
| Oyları artırmak için ihtiyacın olan tüm toplantıları ve konuşmaları o yapar. | Open Subtitles | أية لقاءات أو اتصالات قد تحتاجها لتحرك لك الأصوات، ستكون هناك معك. |
| İhtiyacın kadar. Konuşmak, dinlemek ya da susmak için birkaç gün. | Open Subtitles | المدة التي تحتاجها انت بضعة إيام للحديث, الاستماع, او الهدوء فقط |
| Kaç puana ihtiyacın var? | Open Subtitles | ما النتيجة التي تحتاجها في الإختبار على أية حال؟ |
| - Bence senin de ona ihtiyacın var. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | و أعتقد بأنك تحتاجها أيضاً ما الذي يجعلك متأكداً من ذلك ؟ |
| Dondurucularda kendi kalp hücrelerinizi, kas hücrelerinizi ve sinir hücrelerinizi saklayacaksınız ve gelecekte ihtiyacınız olduğunda kullanabileceksiniz. | TED | حفظ خلايا قلبك في الثلاجة، وكذلك الألياف العضلية و الخلايا العصبية لاستعمالها في المستقبل حين تحتاجها. |
| Şimdi bu beş varoluş şekline bakarsanız, bunlar sizin iyi bir bilim insanı olabilmek için ihtiyacınız olan varoluş şekilleriyle aynıdır. | TED | الآن إذا نظرتم إلى هذه الطرق الخمسة للحياة، هذه هي بالضبط نفس الطرق التي تحتاجها لتكون عالما جيدا. |
| Sana gereken gercegi anlatiyorum. İkimizi de koruyan yegâne hikâye bu. | Open Subtitles | أنا أقدم لك الحقيقة التي تحتاجها القصة الوحيدة التي تحمينا جميعاً |
| Hastalarının tedavisinde gereken tüm malzemeleri stokladı. | TED | لقد تزوّدت جيّدًا بالأساسيات التي تحتاجها لمعالجة مرضاها. |
| -Daha ne kadar malzeme lazım? | Open Subtitles | ما مقدار الزيادة التي تحتاجها من المعلومات؟ |
| Ve bilirsiniz, hayatın o kısmı, diğer kısmının yaptıklarına ihtiyaç duyar. | TED | وكما تعلمون,ذلك الجزء من الحياة يحتاج كل الاشياء التي تحتاجها بقية الحياة |
| Ama herbiri sevgiyi hisseder... ...hayatta karşılaşacakları gerekli olan güveni kazanırlar. | Open Subtitles | لكن كلاها يشعر بأنه محبوب تكتسب الثقة التي تحتاجها لمواجهة الحياة |
| Kızı bırak. Ona ihtiyacın yok. | Open Subtitles | دعها تذهب انت لا تحتاجها دعها تذهب لقد حصلت علي المال |