"تحت ضغط" - Traduction Arabe en Turc

    • baskı altında
        
    • baskı altındayım
        
    • stres altında
        
    • baskı altındayız
        
    • baskı altındaydı
        
    • baskı altındasın
        
    • baskı altındaydım
        
    • baskı altına
        
    • stres altındaydım
        
    • baskısı altında
        
    • stresli
        
    • stres altındayım
        
    • baskı altındalar
        
    • stres altındasın
        
    • baskı altındaydın
        
    Yalancı biri ise baskı altında kaldığında hazırladığı cümleleri sürekli tekrar eder. Open Subtitles أما الكاذب فلديه جمل معدة سلفا يرجع إليها عندما يكون تحت ضغط
    Ayrıca, onun açısından bakarsak, nerdeyse hayatının her alanında baskı altında. Open Subtitles في دفاعها أنها تحت ضغط حاد من كل شيء في حياتها
    Hadi, bana yardım etmelisin burda. Çok fazla baskı altındayım. Open Subtitles هيا يجب عليك مساعدتى، أنا أشعر بأننى تحت ضغط كبير
    Şunu diyebilirim ki açıkça stres altında ama hiç de yalan söylemiyor. Open Subtitles سأقول أنها وقعت تحت ضغط كبير لكنها بالضروره ليست كاذبه
    Çok büyük baskı altındayız ve bizi bu baskının altına siz soktunuz. Open Subtitles أنت تعرفون أننا تحت ضغط كبير أنتما من تسبب في ذلك
    Çünkü en uygun adaydı ve polis baskı altındaydı... Open Subtitles ! .. لأن "آرون" كان مناسب والشرطة كانت تحت ضغط
    Sadece bir hafta oldu ve bir ton baskı altındasın ama... Open Subtitles أعلم أنه قد مضى اسبوع وأنتِ تحت ضغط كبير
    Biliyorsunuz, Tom çok büyük bir baskı altında. Open Subtitles انت تتفهم طبعا بأنّ توم تحت ضغط عصبى عظيم
    Eşi kanserli. baskı altında. Rahat bırak onu. Open Subtitles زوجته مريضة بالسرطان انه تحت ضغط , اتركه و شأنه
    - Tabii ki yapabilirsin. Hayır yani, ben sadece programcıyım ve baskı altında iyi çalışabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles كلا ، انا مبرمجة فقط ولا استطيع العمل تحت ضغط
    Yönetim, baskı altında olan Tony Almeida'da. Bandın sahte olduğuna inanmıyor, uygun protokolü uyguluyor. Open Subtitles توني ألميدا هو المسئول هناك وهو الآن تحت ضغط كبير ولا يعتقد بأن التسجيل مزيف
    Bana Başkan'ın durumdan rahatsız olduğunu söylediler, ama askeri danışmanları tarafından hatırı sayılır bir baskı altında olduğunu belirttiler. Open Subtitles أخبروني أن الرئيس ليس راضٍ عن الوضع لكنه تحت ضغط كبير من قبل مستشاريه العسكريين
    Hadi, bana yardım etmelisin burda. Çok fazla baskı altındayım. Open Subtitles هيا يجب عليك مساعدتى، أنا أشعر بأننى تحت ضغط كبير
    Carla'yı iteklemem hataydı, ama son zamanlarda büyük baskı altındayım. Open Subtitles اعرفانى مخطئ بدفعى لكارلا ولكنى كنت تحت ضغط شديد
    Kaçıyor, stres altında? İyi iş çıkarmış doğrusu. Open Subtitles لقد قام بعمل جيد بالرغم من أنـه كان تحت ضغط كبير
    Kaçıyor, stres altında? İyi iş çıkarmış doğrusu. Open Subtitles لقد قام بعمل جيد بالرغم من أنـه كان تحت ضغط كبير
    Ama büyük baskı altındayız, ve de hızlı hareket etmeliyiz. Open Subtitles ولكننا تحت ضغط كبير وعلينا التحرك بسرعة,
    Çok baskı altındaydı, ve sende son zamanlarda, çok zorladın.... Open Subtitles كان تحت ضغط كبير ولما لم تكن صعب مؤخراً
    Sürekli baskı altındasın ama hiç böyle olmuyorsun. Open Subtitles أنت تحت ضغط مستمر و لكنك لم تنهار
    Onu en iyi şekilde tamamlayabilmek adına büyük baskı altındaydım. Open Subtitles كنت تحت ضغط كثير لأُنهي كتابي, وأجعله جيدًا.
    Bahçede adamı gördüğünüz zaman, herhangi bir baskı altına girdiniz mi? Open Subtitles عندما رأيت الرجل بالحديقة هل كنت تحت ضغط بأيةِ حال ؟
    Biraz ağlamış olabilirim ama o zaman çok yorgundum ve çok fazla stres altındaydım. Open Subtitles من المحتمل أنني ذرفت بعض الدموع لكنني كنتُ متعباً وكنتُ تحت ضغط شديد
    Değerlendiren gözlerin baskısı altında tıkandım. TED اختنقت تحت ضغط هذه العيون التقييمية عليّ.
    Bakın, ofiste olmadığımızı ve herkesin çok stresli olmasını anlıyorum. Open Subtitles انظروا، أتفهم أننا لسنا في المكتب والجميع تحت ضغط كبير
    Dinle Molly, büyük stres altındayım. Open Subtitles و,مولي انظري, انا تحت ضغط كبير جدا
    Yaptıklarını tanıtmaları lazım, büyük bir baskı altındalar; çok kalabalık bir pazarda merhamet için rekabet ediyorlar. TED فهم يحتاجون إلى الدعاية، حيث يعملون تحت ضغط هائل، ويتنافسون في سوق مزدحم للغاية من أجل كسب التعاطف.
    Şu an çok stres altındasın... annenle ve kardeşlerinle olan biten herşey yüzünden... Open Subtitles أن تحت ضغط هائل في الفترة الحالية بسبب ما يجري مع مع أمك ومع أشقائك
    Çok büyük bir baskı altındaydın. Open Subtitles لقد كنتَ تحت ضغط هائل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus