"تحدد" - Traduction Arabe en Turc

    • belirler
        
    • karar
        
    • gösteriyor
        
    • belirleyen
        
    • belirleyecek
        
    • tespit
        
    • belirliyor
        
    • belirlemek
        
    • tanımlayan
        
    • belirlemen
        
    • belirleyebilir
        
    • tanımlıyor
        
    • sizin
        
    • tam
        
    • belirlemeni
        
    Dünya görüşünüz, gerçi bu hayatınızdaki herşeyi belirler, çünkü düşüncelerinizi ve aldığınız kararları kurduğunuz ilişkileri belirler, güven seviyenizi belirler. TED لكن نظرتك للعالم، تحدد أي شئ آخر في حياتك، لأنها تحدد قراراتك، إنها تحدد علاقاتك، إنها تحدد مستوى الثقة لديك.
    Cevap olarak iyonlar foton saçabilir— kübitin hali iyonun foton saçıp saçmamasına ve ne kadar saçmasına karar verir. TED رداً على ذلك، تُحرِرُ الأيوناتُ فوتوناتٍ تحدد حالة الكيوبت ما إذا أطلق الأيون الفوتونات وكم عدد الفوتونات التي أطلقها.
    Yani kol bantları yarışmacıları gösteriyor ama onlar ne için? Open Subtitles اذن علامات الاذرع تحدد المتسابقين لكن ماذا عن هذا ؟
    Birisi kaderimizi belirleyen şeyin şans değil, seçimlerimiz olduğunu söylemişti. Open Subtitles أحدهم قال مرة أنه خيار ليست الفرصة,‏ التي تحدد مصيرنا
    Bu, The Rock'tan En İyi Üçlü olarak Uluslararası müsabakalara kimlerin gideceğini belirleyecek. Open Subtitles هذة الجولة سوف تحدد من يذهب الى النهائيات من نادي الروك كأفضل ثلاثي
    Umarım sorunu tespit edersiniz, Mösyö. Open Subtitles أتمنى أن تحدد مكان المشكله.. أيها السيد.
    Bu lokmacıklar genleri temsil ediyor ve sizinle ilgili her şeyi belirliyor. Open Subtitles كل واحدة من هذه الحبات النازلة مع البراز تحدد كل شيء عنك
    İçindeki hassas yapılar ve yollar; anıları, duyguları ve temel işlevleri belirler. Open Subtitles في الداخل، سنرى التركيب الدقيق والممرات التي تحدد الذكريات، المشاعر، والحركات الأساسية.
    Bu şöyle bir teori ki konuştuğun dil, düşünce biçimini belirler diyorlar. Open Subtitles إنها نظرية نظرية تقول .. الللغة التي تتكلم بها تحدد طريقة تفكيرك
    Nerede yaşarsanız yaşayın kimlik toplumdaki konumunuzu belirler. TED الهوية تحدد مكانتك في المجتمع اينما كنت
    Bunlar, bilgisayarınızın işitsel yazılımı tarafından okunduğunda, sayılar farklı frekansta sesler oluşturmak için hoparlörlerinizdeki bobinlerin hangi hızda titremesi gerektiğine karar verirler. TED عندما تُقرأ من قبل برنامج الصوت في جهاز الكمبيوتر، تحدد الأرقام مدى سرعة اهتزاز لفائف الأسلاك في السماعات لإنشاء أصوات بترددات مختلفة.
    Bağırsaklarınızdaki bakteriler, belirli ağrı kesicilerin, karaciğeriniz için zehirli olup olmadıklarına karar verir. TED فمثلا، اعتمادا على المايكروبات الموجودة في امعائك تحدد اذا ما كانت المسكنات معينة ذات سُمّية لكبدك ام لا.
    Ancak bu tamamen hangi fikirlerin yayılıp hangilerinin yayılmadığına karar veren farklı bir süreç biçimi. TED لكنها طريقة مختلفة كلياً للعملية التي تحدد أي فكرة تنتشر، وأي فكرة لا تنتشر.
    Size ne olduğunu gösteriyor ama nerede olduğunu göstermiyor. TED إنها تخبركم أي المناطق ، ولكن لا تستطيع أن تحدد أين.
    Harita, Woonan'ın altınlarının tutulduğu adayı gösteriyor. Open Subtitles وهذه هي الخريطة والتي تحدد مكان جبل الذهب
    Yaşadığımız hayatın kalitesini belirleyen budur -- zengin ya da fakir, ünlü ya da tanınmamış, sağlıklı ya da acı çekiyor olmamız değil. TED ان هذه الطريقة تحدد نوعية و جودة الحياة التي نعيشها ليس ان كنا اغنياء او فقراء مشهورين او مجهولين أصحاء أو مرضى
    Hayatımızı belirleyen 10 kararımızdan 8'i, deneyimlerimiz ve "Hah!" anlarımız 30'lu yaşlarımızın ortalarında gerçekleşecek. TED هذا يعني أن 8 من أصل 10 قرارات و تجارب و لحظات تجلي التي تحدد حياتك سوف تحدث بحلول منتصف الثلاثنيات من عمرك.
    Bugünkü kararlarınız onun rahatını belirleyecek. TED و قراراتك اليوم سوف تحدد النحو الذي سوف تكون عليه
    Yunan polisi, Gonzales'i Havelocks'un kızı Melina'nın verdiği tarife göre tespit etti. Open Subtitles الشرطة اليونانية استطاعت أن تحدد هويته عن طريق وصف أعطي لهم من قبل ابنة السيد هافلوك
    Penny'nin iyi ve kötü özellikleri onun kim olduğunu belirliyor. Open Subtitles فإمكانيات بيني سواء الجيدة أو السيئة هي التي تحدد شخصيتها
    Yabancı bir ajanın iş yerini belirlemek, yemek ile ilgilidir. Open Subtitles عندما تريد ان تحدد مقر جاسوس اجنبي كله متعلق بالطعام
    Psikolojik kaynaklara baktığınızda, bunlar pişmanlığı tanımlayan dört kalıcı bileşenlerdir. TED حسناً إن نظرتم إلى هذا التفسير النفسى، سترون أن هذه ال4 مكونات الدائمة التى تحدد مفهوم الندم.
    Bir şeyler belirlemen ne kadar zaman alacak? Open Subtitles حسناً, إلى متى سيطول الإنتظار قبل أنْ تحدد شيئاً؟
    Belirli olay ve zaman aralıklarını birleştiren sinir yollarının yerini belirleyebilir. Open Subtitles يمكنها أن تحدد بدقة الممرات العصبية مرتبطة بتجارب معينة وفترات الوقت
    Glee kulübünde geçirdiğin dört sene beni tanımlıyor. Open Subtitles السنوات الأربع التي قضيتها في نادي الغناء تحدد شخصيتي.
    Öğlende, ayçiçeğinin değişen konumunu işaretlersiniz, ve akşam tekrar edersiniz, işte sizin saatiniz. TED وبحلول الظهيرة, تحدد الوضع المتغيّر للزهرة, ومجددا في المساء, وتصبح هذه ساعتك.
    tam kesin ölüm zamanını bulmak pek kolay bir iş değildir. Open Subtitles ليس من السهل أبداً أن تحدد الوقت الفعلي للوفاة
    Önceliklerini iyi belirlemeni, it kopuk takımıyla gezmeyi bırakmanı, ve takımına bağlılığını imzalamanı istiyorum. Open Subtitles أريد أن تحدد أولوياتك جيدا وتكف عن التسكع مع هؤلاء الفاشلين وتوقع تعهدك تجاه الفريق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus