Bu, Roma'nın otoritesine doğrudan bir meydan okuma değil mi? | Open Subtitles | إنه تحدٍ مباشر للسلطة في روما ، أليس كذلك ؟ |
Hantal, sessiz, münzevi, mağrur, bu bir tasarımda meydan okuma. | TED | إنها ضخمة وصامتة ومنعزلة ومتغطرسة إنها تحدٍ في التصميم . |
Bazı sürüngenler için eş bulmak, doğuma kıyasla çok daha kolay bir mücadele sayılabilir. | Open Subtitles | ايجاد الشريك , هو أول تحدٍ على الزاحف مواجهته عندما يصبح جاهزا ليتزاوج |
Madagaskar'ın vahşi yaşamının çoğu çok gizlidir ve bırakın görüntülemeyi bulmak bile büyük mücadele gerektirir. | Open Subtitles | يوميات مدغشقر يغلب على مخلوقات مدغشقر البرية صفة التحفظ والعثور عليها بمثابة تحدٍ ناهيك عن تصويرها |
Yani gerçekten önümüzde müthiş bir zorluk var. | TED | انه تحدٍ كبير فعلاً ذلك الذي سنواجهه في المستقبل |
Nasıl yapacağını bilmediğin bir şeyi yapmak istiyorsan bu çok zorlu olacak. | TED | الآن، في حال أردت القيام بأمرٍ لاتعرف كيفية القيام به بنفسك، عندها سيكون هذا تحدٍ كبير. |
Senin için bir düellom var Sark, yeni bir acemi. | Open Subtitles | لديّ تحدٍ جديد لك يا (سارك) لدينا جندي جديد |
Bu, sağlık hizmetlerini iyileştirmek için kullanabileceğimiz müthiş bir cihaz. Ama daha önce belirttiğim gibi aynı zamanda büyük bir sorun. | TED | لذا .. إنها آلة رائعة يمكننا استخدامها لكي نحسن الوضع الصحي ولكن كما قلت .. فهي تمثل تحدٍ بالنسبة لنا |
Sıkıntı çok itici olmaya başlar ve duyarsızlık çok olumsuz olur -- bir şey yapıyormuş gibi hissetmezsiniz, yetenekleriniz kullanmazsınız, meydan okuma yoktur. | TED | ويبدأ الضجر في أن يصبح منفرًا جدًا وتصبح اللامبالاة سلبية جدًا لا تشعر بأنك تفعل أي شيء لا تستخدم مهاراتك وليس هناك تحدٍ |
Ben de bunu bir meydan okuma olarak aldım tabii. | TED | لذلك إعتبرت ذلك تحدٍ شخصي .. وبصورة أساسية .. |
Evet, budur, buna rağmen olacak. Bu bir meydan okuma! Bu sizin sevdiğiniz şey. | Open Subtitles | أجل, إنه أمر صعب, إنه تحدٍ تماما كما تحبه أن يكون |
zorlu bir mücadele olacak. | Open Subtitles | ما تزال قصيرةٌ ليطيروا بها كما ينبغي، سيشكل ذلك تحدٍ لهم |
Ama adama kıyafet eklettirdim çünkü heteroseksüelliğimize karşı gereksiz bir mücadele olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لكني جعلة يضيف ملابس لأني ظننت أنه تحدٍ غير ضروري مع علاقتنا بالجنس الأخر |
Sonra Mockus vatandaşlarla mücadele etti. | TED | ثم وضع موكوس مواطنيه في تحدٍ. |
Başka bir zorluk daha var ve sağlık sektöründeki herkesin konuşmakta rahat etmediği bir konu. | TED | هناك تحدٍ آخر لا يرتاح كل من يعمل في مهنة الطب للحديث عنه. |
Ancak başladığımızda büyük bir zorluk vardı. | TED | ولكن عندما بدأنا هذا، كان هناك تحدٍ كبير. |
Bu bizim için gerçekten de çok büyük bir zorluk, | TED | انها فعلاً تمثل تحدٍ كبير بالنسبة لنا |
Kutup takımı için deniz gergedanı avı hep zorlu geçti. | Open Subtitles | بالنسبة لفريق القطب الشمالي , صيد الكركدن يُصبح ليكون تحدٍ دائم |
Senin için bir düellom var Sark, yeni bir acemi. | Open Subtitles | لديّ تحدٍ جديد لك يا (سارك) لدينا جندي جديد |
Uçan şeylere karşı doğal bir önyargı değil ama uçan arabaların oldukça gürültülü olacağına ilişkin bir sorun var, oluşan rüzgâr gücü çok yüksek olacak. | TED | هذا ليس تحيزًا ذاتيًا ضد الأشياء الطائرة، ولكن هناك تحدٍ يواجه السيارات الطائرة وهو أنها ستكون مزعجة للغاية، وأن أحمال الرياح المتولدة ستكون عالية جدًا. |
Bu, bizim aşmamız gereken ciddi bir engel. | TED | انه تحدٍ كبير بالنسبة لنا .. ان نقوم بهذا |
"İki boksör de geri çekilmiyor! Bu bir boks şöleni, sayın dinleyenler! " | Open Subtitles | ليس منهما من سيتراجع، إنه تحدٍ أيها الجمهور |