Çünkü sen Mary Goodwin'sin ve her zaman istediğini alırsın. | Open Subtitles | لأنك وبكل بساطة ماري غوديون وأنتِ دوماً تحصلين على مـُـرادكِ |
Kız kardeşinden şemsiye alırsın, yumurta çırpıcı alırsın. Halhal değil. | Open Subtitles | من أختكِ تحصلين على مظلّة، أو مضرب للبيض، لكن ليس خلخالاً. |
Kötü teklifler alıyorsun çünkü yanlış yemle balık tutmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لا أنتِ تحصلين علي صيد هزيل لأنكِ تصطادين بطٌعم خاطىء |
Söylesene, sen uluslararası bağlantıları olan bir sendikaya mı üyesin yoksa tüm istihbaratını gizlice kulak misafiri olarak mı alıyorsun? | Open Subtitles | اخبرينى, هل انت عضو فى نقابة لها اتصالات دولية ام انك تحصلين على معلوماتك بالتصنت ؟ |
Planın bu mu? Çünkü istediklerini bu şekilde elde ediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أتريدين الأستمرار برفع صوتك لأن هذا يجعلك تحصلين على ماتريدين , صحيح؟ |
O ödemesi için banka kodlarını alırken sen de istihbaratı alacaksın, bu kadar. | Open Subtitles | هو يحصل على رموز المصرف لدفعته، وأنتِ تحصلين على المعلومات، وذلك كل شيء. |
Bilirsin işte, böyle bir vücut olunca aynı zamanda beyne sahip olamıyorsun. | Open Subtitles | تعلمين ، مع جسم جميل كهذا لا تحصلين على عقل ذكي أيضاً |
Mesajımı alınca beni cepten ara. | Open Subtitles | اتصلى على هاتفى الخلوى عندما تحصلين على تلك الرسالة. |
Taşırsan daha çok para alırsın. | Open Subtitles | تحصلين على المزيد من المال اذا حملتِ الشعار |
Eğer bunu Latince yaparsan ekstra kredi alırsın. Şimdi soracağın herhangi bir şey var mı? | Open Subtitles | إذا كان عندك لغة لاتينية تحصلين على درجات إضافية هل من أسئلة؟ |
"Kayınpederinin evine dönersen, paranı alırsın" | Open Subtitles | عندما تذهبين إلى نسائبك سوف تحصلين على المال هناك |
Erkekleri eğlendirmek için para alıyorsun. | Open Subtitles | تحصلين على المال لتجعلين الرجال يقضون وقت ممتع |
Yatakta olağanüstüsün, çünkü her dokunuşumda, vücudunun bütün parçalarıyla zevk alıyorsun. | Open Subtitles | لا أدري ما هذا أنت خارقة في السرير تحصلين على السعادة في كل جزء من جسدك عندما ألمسك مثل أرنبة أنفك |
Nasıl oluyor da böyle zor problemleri çözebiliyorsun da testlerde düşük not alıyorsun? | Open Subtitles | كيف حللتي مسألة صعب كهذه و لا تحصلين على درجات جيدة في الأمتحانات ؟ |
Okuyucuların, hikayelerini elde etmek için şantaj yaptığını öğrendiklerinde ne düşüneceklerdir sence? | Open Subtitles | ما الذي سيعتقده قرّاؤكِ عندما يكتشفون أنّكِ تحصلين على قصصكِ باستخدام الابتزاز؟ |
İsteyip de elde edemediğin bir şey varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً يبدو أن هناك شيء تحتاجين إليه ولا تحصلين عليه |
Bu aptalca olur. Bu oda için istediğiniz fiyatı rahatlıkla elde edebilirsiniz. | Open Subtitles | هذا امر سخيف يمكنك ان تحصلين على السعر الذى تريديه بسهوله |
Sonra sana yeşil olanı vereceğim ve o dolduğunda maviyi alacaksın. | Open Subtitles | ومن ثم أعطيك الصفراء، وعندما يتم ملء هذه، تحصلين على الزرقاء |
Courtney, fıstık ezmesi çorbası... ütülmüş ördek ve lapa ezme alacaksın. | Open Subtitles | نعم عزيزتي كورتني سوف تحصلين على حساء زبدة الفول السوداني مع البط المدخن و القرع المهروس |
Her şeye sahip olunca zor olmalı, ne dediğimi bir bilsem, | Open Subtitles | يكون صعباً، عندما تحصلين على كل شيء أن تعرفي ماذا يقال |
Soğuk alınca, ilk yaptığın şey nedir? | Open Subtitles | ما هو أول شيئ تقومي به عندما تحصلين على برودة؟ |
Sanırım intikamını almanı sağlayabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكننى أن أجعلك تحصلين على إنتقامك؟ |
Her kırmızı bir kutu aldığında kendini göstermek için bir görevin olacak. | Open Subtitles | كل مرة تحصلين على صندوق أحمر صندوق أحمر سيكون لديك شيء تفعلينه |
Siz de, hor gördüğünüz ve savaştığınız bizim gibi insanlarla birlikte aynı gıda fişlerini alıyorsunuz. | Open Subtitles | تحصلين على نفس الطعام والطوابع كنحن, الشعب إنه أنتِ من تحتقري الكفاح |
Bütün üniversitelerden ön kabul mektupları aldın. | Open Subtitles | سوف تحصلين على خطاب قبول من كل جامعة مع خاتم |