Harekete hazırlanın. Phalangistler size rehberlik edecek. | Open Subtitles | تحضروا للتحرك ودعوا الكتائبيين يقودون عملية الإخلاء. |
Ateş etme. Çevre ekipleri, çatışmaya hazırlanın. | Open Subtitles | لا تطلق عليه، وحدة المحيط تحضروا للإشتباك |
Askerler barış sona erdi. Savaşa hazırlanın. | Open Subtitles | يا رجال، إنتهت فترة السلام، تحضروا للحرب |
Tamam, annenle buraya gelin çünkü geç olmadan sığınağa girmek istiyoruz. | Open Subtitles | انت و أمك يجب أن تحضروا لأننا سندخل الحجرة المؤمنة قريباَ |
Şunu okulu getirmeyin demedim mi size? | Open Subtitles | ألم أخبركما بأن لا تحضروا هذه الأشياء للمدرسة؟ |
Cuma günü yayınımı dinlemenizi... ve pazar günü kiliseye gelmenizi istiyorum. | Open Subtitles | وأريدكم أن تستمعوا لحديثي يوم الجمعه وأن تحضروا للكنيسه يوم الأحد |
Ama benim için futbol oynayacaksanız zamanında gelip oyuna hazır olsanız iyi edersiniz. | Open Subtitles | من الأفضل أن تحضروا في الوقت و تكونوا جاهزين للعب... هل كانت عاهرة؟ |
Bir sonraki derse, bir cisim getirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | في المحاضرة التالية, أريدكم أن تحضروا غرض. |
Gitmeye hazırlanın ve kurtulan olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | تحضروا للمسير وقل للرجال ... لانريد ناجين |
hazırlanın. Birazdan kıyamet kopacak. | Open Subtitles | تحضروا , هناك عاصفة اتية بأتجاهنا |
Vurulduk! Çarpışmaya hazırlanın! | Open Subtitles | لقد أصيبت المروحية تحضروا للاصطدام |
Kâfirler, putperestler Şeytanın Dölleri, ölmeye hazırlanın! | Open Subtitles | يا مُشركين، وثنيين ونسل الشيطان، تحضروا للموت! |
Yeniden düzenlenmeye hazırlanın. | Open Subtitles | تحضروا لإعـــادة التشكيل |
- Düşman gemisi yaklaşıyor. - Savaşa hazırlanın. | Open Subtitles | سفينة العدو تقترب - تحضروا للهجوم - |
Üzgünüm, bu, bana ahmak gibi mi bakın demek yoksa bu, kıçınızı kaldırın ve derhal buraya gelin mi demek? | Open Subtitles | هل الصافرة تعني أن تنظروا إليّ كالحمقى أو تعني أن تحضروا هنا حالاً؟ |
Siz arada bir gelin de beraber takılalım. Şerefli Gurkin'i de getirin. | Open Subtitles | يجب عليكم ان تحضروا للتسكع بعض الاوقات احضروا جيركين المحترم |
Daha çok şakımamı istyorsanız, konserime gelin. | Open Subtitles | وإن أردتم سماعي أغني مرة أخري يجب أن تحضروا عروضي. |
Hayır, hayır. Hayır, hayır, hayır. Haydi, artık getirmeyin. | Open Subtitles | لا، لا، لا، بالله عليكم، لا تحضروا المزيد |
Sakın buraya getirmeyin. | Open Subtitles | لذا لا تحضروا اى شئ من هذا القبيل |
Yeğenim önümüzdeki pazar günü bir şölen düzenliyor ve ben sizin ve eşinizin davetlim olarak gelmenizi istiyorum | Open Subtitles | ابنة أخي ستقيم وليمة في يوم السوق التالي و أريدك أنت و زوجتك أن تحضروا كضيوف |
O zaman çıkmaya hazır olun. Engelinizi kaldırmak üzereyim. | Open Subtitles | إذاً تحضروا للخروج انا على وشك الإطاحة بعقبتكم |
Sınıf, madem fedakarlık günlerindeyiz hepinizin bizden daha az şanslı olanlar için konserve yiyecek getirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أيها التلاميذ بما أننا في موسم العطاء أريد منكم أن تحضروا بعض الطعام المعلّب |
Şuna bak. Neredeyse oldu. Herkesi toplamaya hazırlan. | Open Subtitles | ها نحن اقرتبنا , تحضروا للتجمع جميعاً |
Neyse... Birkaç hafta içinde bir parti veriyorum. Umarım gelirsiniz. | Open Subtitles | على اية حال انا لدي حفلة خلال اسبوعين اتمنى ان تحضروا |