| Bu sabah Los Angeles'e gideceğini niçin söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرينا انك ذاهبة الى لوس انجلس هذا الصباح |
| Neden bize Po Chi Lam ın daha fazla Praya ihtiyacı olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | لما لم تخبرينا أن بو شى لام تحتاج نقود ؟ |
| Bunun kola mı yoksa pepsi mi olduğunu bize söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن ان تخبرينا ان كان هذا بيبسي ام كوكا كولا |
| söylemek istediğiniz başka bir şey olup olmadığını merak ettik. | Open Subtitles | جعلنا نتسائل ان كان هناك شىء اخر اردتى ان تخبرينا به |
| Adınla başla. Herhalde bu kadarını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لنبدأ بأسمك على افتراض بأنه مسموح لنا ان تخبرينا بهذا القدر |
| Çok özür dilerim. söyler misiniz, gördüğünüz kişi bu hanım mıydı? | Open Subtitles | عفوا, هل تخبرينا من فضلك, هل هذه هى السيدة التى رأيتها ؟ |
| Madem bu görüşme bu kadar masumcaydı neden daha önce bize anlatmadın? | Open Subtitles | لو كان ذلك الإجتماع بريئاً، فلمَ لمْ تخبرينا عنه من قبل؟ |
| Kostos'un evli olmadığını neden söylemedin, Lena? | Open Subtitles | ولماذا لم تخبرينا أن كوستوس ليس متزوجاً,لينا؟ |
| Bir davanın diğerlerinden farksız olduğunu söylemedin. | Open Subtitles | لم تخبرينا أبداً أنّ المحاكمة لا تختلف عن أيّ محاكمة أخرى |
| Peki son geldiğimizde neden bunu bize söylemedin? | Open Subtitles | لم لم تخبرينا في المرة السابقة عندما كنا هنا؟ |
| Tatlım neden orada başka biri daha olduğunu bize önceden söylemedin? | Open Subtitles | عزيزتي لماذا لم تخبرينا بوجود شخص آخر من قبل؟ |
| Bize söylemedin inanamıyorum. | Open Subtitles | نحنُ أفضل أصدقاء منذُ فترة الدراسة، لا يمكنني أن أصدق أنّكِ لن تخبرينا بذلك. |
| Ooo, matmazel, bize Leydi Stubbs'ın nerede olduğunu bu beyefendi için söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | انسة, هل يمكن ان تخبرينا عن مكان الليدى ستابس من اجل هذا الرجل ؟ |
| Bayan Eller, bize Cleo'nun boynunda neyin takılı olduğunu söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | أيتها السيدة إللر, هل يمكنك أن تخبرينا ماذا كانت ترتدي كليو حول عنقها؟ |
| Yani eğer bir şey biliyorsanız veya bize söylemek istediğiniz bir şey varsa... | Open Subtitles | لذا اذا كنتى تعرفين اى شىء او اذا كان هناك اى شىء تريدين ان تخبرينا بة |
| - Taylor neler olduğunu bilmeliyiz. Bize söyleyebilirsin. | Open Subtitles | تايلور، يجب أن نعرف ماذا حدث ويمكنك أن تخبرينا لكنّي لا أستطيع |
| Ama söyler misiniz "ortalama bir insanın" ödemesi beklenen fiyat tam olarak ne kadardır? | Open Subtitles | لكن أيمكنك أن تخبرينا بالسعر الذي سيتوقّع ''الشخص العادي'' دفعه ؟ |
| Ayrıca bize olanlar hakkında gerçekleri hala anlatmadın. | Open Subtitles | وانت ِلاتزالي لم تخبرينا الحقيقه كلهآ كيف حدث ذلك |
| Bize ne yapacağımızı söyle de gidelim. | Open Subtitles | هل بإمكانك أن تخبرينا فقط ما يستلزم علينا فعله حتى نتمكن من الذهاب ؟ |
| - Sanırım biliyorsun... ama Söylemezsen sana yardım edemeyiz. | Open Subtitles | لا أعرف أعتقد أنك تعرفين، لكنّنا لا نستطيع مساعدتك مالم تخبرينا ماذا يجري |
| Dedektif, dedektif, dedektif. Bu cinayet hakkinda bize ne söyleyebilirsiniz? | Open Subtitles | أيّتها المُحققة، ماذا يمكنكِ أن تخبرينا حول جريمة القتل هذه؟ |
| Sarah hakkında hatırladığınız her şeyi anlatmanız yararınıza olur. | Open Subtitles | الحصول على شعبية سيئة سيكون من صالحنا أن تخبرينا |
| -Şimdi de onu tanımadığını mı söylüyorsun? -Tabi ki onu tanıyorum. | Open Subtitles | إذن أنت تخبرينا الأن أنك تعرفيه – بالطبع أعرفه – |
| Sakladığın bir şey varsa, bize söylesen iyi edersin. | Open Subtitles | إذا كان هناك أى شئ تحملينه على ظهرك يجب عليك أن تخبرينا الآن |
| Hayatta kalmak için tek şansın, bize bildiklerini söylemen. | Open Subtitles | فرصتكِ الوحيدة للنجاة عي أن تخبرينا بما تعرفين. |
| Ama bu hayalinin gerçekleşmesi için, bize tüm detayları anlatman gerek. | Open Subtitles | لكن كي تحققي حلمك عليك أن تخبرينا كل شيئ بالتفصيل |
| Bize savaşta neler olup bittiğini anlatmanı bekliyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نأمل بأن تخبرينا ما الذي كان يجري بالحرب |