| Endişelerinizi anlıyorum ama Korkacak hiçbir şey yok! | Open Subtitles | ، أنا أفهم قلقك . ولكنى أعدك بأنه لا يوجد ما تخشاه |
| Eğer siyah top masumsa Korkacak birşey yok demektir. | Open Subtitles | إذا كانت الكرات السَّوداء بريئة ليس لديها ما تخشاه |
| Sadece bu sahnede çok başarılı olacağımdan korkuyorsun. | Open Subtitles | كل ما تخشاه أنت , أن أسرق الأضواء في مشهدي |
| Uzun zaman önce ona ihanet edenler gibi, sen de ondan korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخشاه فقط كأولئك الذين خانوه ، منذ دهور |
| Eğer korktuğun buysa seni bunun için istiyor değilim. | Open Subtitles | لا أحتاجُكَ من أجلِ ذلك، إن كانَ هذا ما تخشاه |
| Sadece anlamanı istiyorum korkman gereken tek kişi o değil. | Open Subtitles | أريدك أن تعي أنّه ليس هو من يجب أن تخشاه. |
| Yoksa korktuğu birini biliyor muyum? | Open Subtitles | أو هكذا يبدو الأمر، لكنّي أعرف أحدًا تخشاه. |
| İki türlü de Korkacak hiçbir şey yok çünkü seni öldürmeyeceğim. | Open Subtitles | بكل ألأحوال، ليس لديك ما تخشاه لأنني لن أقتلك أنا أحبك! |
| Bu kız gerçekten hiç kimseyse, Korkacak bir şeyi yoktur. | Open Subtitles | إذا كانت الفتاة نكرة بحق ليس لديها ما تخشاه |
| Onun gerçek bir dostuysan, benden Korkacak bir şeyin yoktur. | Open Subtitles | لو كنت صديقها فعلاً، فلا يوجد ما تخشاه مني |
| Ama belirsizlik olması, Korkacak bir şey olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن لعدم وجود محلّ تأكد من نتيجة الأمر لا يعني أنه ليس هناك ما تخشاه |
| Sen benim ölülerimden korkmuyorsun ihtiyar. Kendi ölülerinden korkuyorsun. | Open Subtitles | ليس موتي ما تخشاه أيّها العجوز، بل تخشى موتك. |
| Chloe'nin senin üzerinde gücünün olmasından korkuyorsun ama ikisi de doğru değil. | Open Subtitles | ما تخشاه أن تكون هى من تملك سلطة عليك |
| Niye korkuyorsun? | Open Subtitles | لماذا تخشاه انت ؟ |
| Yoksa korktuğun her şey başına gelmek üzere. | Open Subtitles | وإلّا فكلّ ما كنت تخشاه سيوشك على الوقوع |
| Yoksa korktuğun her şey başına gelmek üzere. | Open Subtitles | وإلّا فكلّ ما كنت تخشاه سيوشك على الوقوع |
| Çünkü Supergirl'ü her zaman korktuğun canavara çevirdin. | Open Subtitles | لأنك للتو حولت الفتاة الخارقة الى الوحش الذي كنت تخشاه دائما التي قد تكونه |
| korkman gereken ben değilim, bıraktığın miras. | Open Subtitles | لستُ أنا من يجب أن تخشاه. إنه ميراثك. |
| Her gizli örgütün korktuğu şey nedir? | Open Subtitles | ما هو الشيء الوحيد الذي تخشاه كل منظمة سرية؟ |
| Selam. Genelde kadınların erkek şiddetinden korktuğunu söylerler ama aslında erkekler kadınlara maskara olmaktan korkuyor. | Open Subtitles | يقال بإن أكثر ما تخشاه المرأة من الرجل هو العنف |
| Efendim, bizden korkmanız için hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | هل سأعثر على أسلحة؟ حسناً، يا سيدي، ليس هناك ما تخشاه منا |
| Bilinmeyenden korkuyorsunuz. | Open Subtitles | ما تخشاه هو المجهول. |
| Böylece Korktuğunuz şeyle yüzleşmenize gerek kalmayacaktı. | Open Subtitles | لكى لا تكون مضطرا لمواجهة الأمر الذي تخشاه |
| Oraya girdikten sonra, söz veriyorum, Korkacağın hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | عندما تكون في المنطقة، أعدك بإنه لا يوجد أيّ شيء تخشاه. |
| Sen korkuyorsan ben korkmuyorum. | Open Subtitles | إذا كنت تخشاه ، فأنا لستُ كذلك |