Bilirsin, sorununu bilmekle, onun üstesinden gelmek iki ayrı şeydir. | Open Subtitles | كما تعلمين , معرفة تفاهاتكِ و تخطي تفاهاتكِ شيئان مختلفان |
Bugün de dün olduğu gibi, hikayeler sınırları aşmaya devam ediyorlar. | TED | واليوم, لازالت القصص مستمرة في تخطي الحدود. |
Gençlik krizini geç de sadede gel. | Open Subtitles | تخطي دراما المراهقين، و أدخلي بصلب الموضوع. |
Dinle, haddimi aşmak istemem. Burası senin evin ve buraya seçtiğin herkesi ...veya her şeyi getirmekte özgürsün. | Open Subtitles | اسمعني، لا أريد تخطي حدودي هذا منزلك وأنت حر فيمن تحضرهم إليه |
Bana uyar ama kimi geçmek zorunda olduğunu unutma. | Open Subtitles | إنها مناسبة بالنسبة لي، لكن عليكِ تخطي مَنْ تعرفينها |
aş bunu, yıllar önceydi.Sürtük bir arkadaşın yüzünden | Open Subtitles | تخطي الأمر كان هذا منذ سنوات مع إحدى صديقاتك المنحرفات |
Sence içmek gerçekten, ayrılığın üstesinden gelmene faydası olacak mı? | Open Subtitles | هل تظن حقا أن الشرب سوف يساعدك على تخطي علاقتك؟ |
Tüm korkuların ve bencilliklerin üstesinden gelmeme yardım edin. | Open Subtitles | ارحمني يا ابي علي اثامي ساعدني علي تخطي الخوف و الانانيه |
Ama hiç üstesinden gelemeyeceğimi düşündüğüm zamanlar olmuştu. | Open Subtitles | لكن كانت هنالك أوقات خلتُ فيها أنّني لن أنجح في تخطي ذلك الأمر أبداً |
Bak, hepimiz hayata devam ettik. Evet, ama biz... | Open Subtitles | أنظروا, لقد أتفقنا جميعاً على تخطي هذا الأمر |
O sırada hapisten çıkar öfkesi azalır ve biz de yolumuza devam ederiz. | Open Subtitles | ثم في الوقت الذي يخرج به تكون الإنفعالات قد بردت و نأمل أن نستطيع تخطي ذلك |
Evet tamam. Alınma ama bu zırvaları geç. | Open Subtitles | حسناً لا اقصد الإهانة لكن تستطيع تخطي المقدمة |
- Oryantasyonu geç, bu iş bende rahat ol. | Open Subtitles | تخطي التوجيهات، اتفقنا؟ بمقدوري تولّي هذا الأمر. |
Sadece çizgiyi aşmak istemedim. | Open Subtitles | بما أني من أكثر أصدقائك إعجاباً بكِ لم أكن أريد تخطي هذا الحد |
Sınırı geçmek üzereyiz. Uçağım üç saat sonra kalkıyor. | Open Subtitles | أنا على وشك تخطي الحدود الآن تغادر طائرتي بعدَ ثلاثة ساعات |
Sınırlarını aş, ileriye doğru koca bir adım at! | Open Subtitles | تخطي حدودك من دون خوف وقومي بقفزة عملاقة إلى الأمام |
Bu kaybı atlatması için kızımıza yardım etmemiz gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجب علينا مساعدة إبنتنا على تخطي هذا الفقدان ؟ |
Evlat acısını atlatabilirsek, her şeyi atlatabiliriz. | Open Subtitles | إن كنا نستطيع تخطي خسارة طفل نستطيع تخطي أي شيء |
Küçük bir merakla korkuya doğru adım atarsam, kendimin ve diğerlerinin içinde büyük bir zenginliğe ve hiçbir zaman başaracağımı zannetmediğim zaferlere şahit olurum. | TED | لو كنت سرت نحو ذلك الخوف بفضول هادئ لوجدث ثروة هائلة داخلي و في الآخرين و تلك القدرة على تخطي التحديات التي لم أتوقعها |
O zaman bence diğer tüm kısımları geçip direkt sevişmeye başlamalıyız. | Open Subtitles | إذاً، أظن أن علينا تخطي كل تلك الأمور ونبدأ بالعلاقة مباشرة |
Ayrıca Bill Morgan adında birini de aşman gerek. | Open Subtitles | عليك أيضا تخطي من العقبة أولا من اسم بيل مورغان |
İstediğim, sadece bu işi atlatmak ve her şeyin normale dönmesini sağlamak. | Open Subtitles | أنا أريد تخطي هذا فقط وكل شيء يعود لطبيعته |
Şimdi, gelecek bölüm gerçekten inanılmaz, kısmına geçebilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا تخطي ذلك الجزء؟ لأن الجزء التالي رائع |
veya... ve benimle birlikte kal lütfen... bu kısmı atlayabiliriz. | Open Subtitles | أو , فقط سايرني في هذا , بامكاننا تخطي الأمر |