| Aslında kendimi bu mülakatı yaparken binlerce kez hayal ettim. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد تخيلت نفسي وانا اقوم بهذه المقابله الالاف المرات |
| Her zaman kendimi çocuğumla mikroskoba bakarken hayal ettim. | Open Subtitles | تخيلت نفسي دائما ألاحظ في الميكروسكوب مع ولدي |
| Aklımdan geçmedi değil hani ama daha sonra kendimi hapishanede hayal ettim. | Open Subtitles | سأقر لك ، لقد خطرت الفكرة على بالي ولكن بعدها تخيلت نفسي في السجن |
| Çünkü bana nasıl hep olmayı hayal ettiğim kişi olacağımı gösterdin. | Open Subtitles | لأنك أظهرت لي كيف أن تصبح شخصاً. لطالما تخيلت نفسي بجانبك. |
| Tam da bu birçok kereler içinde olmayı hayal ettiğim evdeydim. | Open Subtitles | المنزل اللذي أصبحت داخله, بعد أن تخيلت نفسي |
| Ruby, bu tam da hayal ettiğim gibi. | Open Subtitles | روبي) , إنها تماماً كما تخيلت نفسي) |
| Ama gözlerimi kapattim ve yaptigimi hayal ettim. | Open Subtitles | .لكننيأغلقتعيني. و تخيلت نفسي أقوم بها |
| 15 yıl boyunca, kendimi o uçakta hayal ettim. | Open Subtitles | ،لـ 15 عام تخيلت نفسي على تلك الطائرة |
| Bana sarıldığını hayal ettim. | Open Subtitles | تخيلت نفسي بين ذراعيه... |
| Kendimi Claire'in bedeninden dışarı çıkarken hayal ettim. | Open Subtitles | (تخيلت نفسي تخرج من جسد (كلير |