"تخيّلت" - Traduction Arabe en Turc

• düşündüğümden
• Hayal ettiğimden
• düşündüğüm
• hayal ettim
• hayal ettiğim

onun için çalışıyorum ve inan bana, bu iş düşündüğümden çok daha zormuş.
وصدّقني, إن الوظيفة أصعب بكثير مما تخيّلت.

Sanırım bu dünyaya alışmak... düşündüğümden daha uzun sürüyor.
أعتقد أنّ الأمر يتطلّب منّي وقتاً للاعتياد على هذا العالَم أكثر ممّا تخيّلت

Bu akşam Hayal ettiğimden çok farklı gelişiyor.
هذا بعيد جدا عن الطريق تخيّلت المساء يذهب

Aslında Hayal ettiğimden daha sevimli bir maskotmuş.
في الحقيقة هذه التعويذة ألطف ممّا تخيّلت

Tam düşündüğüm gibi.
بالضبط كما تخيّلت.

Kağıt çıktılar ve delikli kartları düşünmek yerine sihirli bir tahta hayal ettim. Kelime işlemcinin sayılarla olan hali gibi bir sayıyı silip oraya yeni bir sayı yazdığımızda bütün diğer sayılar otomatik olarak değişecekti.
بدلاً عن التفكير في المطبوعات الورقية والبطاقات المخرومة، تخيّلت سبورةً سوداء سحرية إذا ما مسحت رقماً واحداً وكتبت شيئاً جديداً مكانه، تتغير بقية الأرقام تلقائياً، مثل معالجة الكلمة بالأرقام.

Tam tamına her zaman, hayal ettiğim gibi görünüyordu.
إنّها تبدو كما تخيّلت أنّها ستبدو

düşündüğümden daha uzun boylu ve esmermiş.
إنّه أطول ممّا تخيّلت ومائل للسمرة

Planlarımdan düşündüğümden daha fazla haberleri var.
إنّهم يعرفون خططي أكثرَ ممّا تخيّلت.

Demek hafızam düşündüğümden daha kötüymüş.
حسنٌ، أعتقد أنّ ذاكرتي أسوء ممّا تخيّلت

düşündüğümden de güzel görünüyorsun.
تبدين أكثر جمالًا ممّا تخيّلت حتى

düşündüğümden çok daha küçük.
أصغر بكثير مما تخيّلت.

- Hayal ettiğimden çok daha farklı.
إذن ما الامر ؟ إنه مختلف جداً عمّا تخيّلت

Baksana. Hayal ettiğimden bile güzel.
انظر لهذا المكان إنّه أجمل ممّا تخيّلت

Burası çok güzel, Hayal ettiğimden daha büyükmüş.
المكان جميل جداً وأكبر ممّا تخيّلت

Hayal ettiğimden bile daha güzel.
إنّها أفضل ممّا تخيّلت حتّى

- Aynı düşündüğüm gibi başlangıç yapıyoruz.
-هذا بدأ تمامًا مثلما تخيّلت .

Uzaklarda küçük bir nokta hayal ettim...
لقد تخيّلت نقطةً صغيرةً بمكانٍ بعيد

Kardeşimi sevdiğimi söylediğimi hayal ettim.
حسناً، تخيّلت ما كنت أود قوله لأخي.

Bu, bu geceyi hayal ettiğim şey değil.
ليس هكذا تخيّلت الليلة أن تحدث

Tam hayal ettiğim gibi?
كما تخيّلت أنت تعني