Bu bizim son şansımız! Bununla başa çıkabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | هذه فرصتنا الأخيرة أتظن أن بمقدورك تدبّر هذا الأمر؟ |
"Onkoloji hastalarında intihar düşüncesiyle başa çıkma," | Open Subtitles | "تدبّر الأفكار الانتحارية لدى مرضى الأورام" |
Ne yapmam gerektiğini biliyorum, bu defa başa çıkabilirim. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}يمكنني تدبّر الأمر هذه المرّة بما أنّي أعرف ما بينتظرني. |
Yenilikçi, bulanık bir ayak fotoğrafıyla idare edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | عليها فقط تدبّر أمرها مع صورة مُحمّضة غير تقليديّة لقدم ضبابيّة. |
Durumu idare edemezsek, işlerimizi tehlikeye atarız. | Open Subtitles | وإن أخطأنا تدبّر ذلك فقد نفقد وظيفتينا |
Anlıyorum, sorun değil. Ben halledebilirim. | Open Subtitles | حسنًا، أجل، لا بأس يمكنني تدبّر ذلك الأمر |
Bundan sonrasını ben hallederim. | Open Subtitles | حسن، شكراً للمساعدة، ولكنني أستطيع تدبّر أمري من هنا |
Onlarla başa çıkabiliriz. | Open Subtitles | إذاً يمكننا تدبّر الأمر |
Bu yüzden ağrınla başa çıkabiliyorsun. | Open Subtitles | ولهذا يمكنك تدبّر ألمك |
O serserilerle başa çıkabildiğim zamanlar da vardı. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}ثمّة وقتٍ كان بإمكاني تدبّر أولئكَ المشاكسان. |
Carrie, bununla başa çıkabiliriz. Bebekle seni sağlıklı tutabiliriz. | Open Subtitles | كاري)، يمكننا تدبّر هذا) إبقاؤكِ أنتِ والرضيع بصحة جيّدة |
- Zorlukla başa çıkabilirim... | Open Subtitles | يمكنني تدبّر أمرها |
Ordu bile bununla başa çıkamıyor sanırım. Yok canım... | Open Subtitles | -يبدو أنّ الجيش يعجز عن تدبّر الأمر . |
Sen destek çıkmadan da ben idare edebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني تدبّر الأمور بدون مالك. |
Eğer onu hiç sevmeseydim, idare edebilirdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن أحبّه، لأمكنني تدبّر الأمر. |
Sanırım tek başına idare edebilirsin? | Open Subtitles | أنا أعتقد بأنه يمكنك تدبّر ذلك لوحدك؟ |
- Ev yangını. - İdare edebilirim. - 4738 Güney Calumet Yolu. | Open Subtitles | ــ يمكنني تدبّر ذلك ــ "جنوب كالوميت جادة رقم 4738"ـ |
Sanırım kendim halledebilirim. | Open Subtitles | أظن أنّني بإمكاني تدبّر سلامتي. |
Teşekkürler, efendim. Ben halledebilirim. | Open Subtitles | شكراً سيّدي، لكن بإمكاني تدبّر هذا. |
- Hayır, hayır, sorun değil, hallederim. | Open Subtitles | -كلاّ , كلاّ , كلاّ , لا بأس . يمكنني تدبّر ذلك |