"تدرسين" - Traduction Arabe en Turc

    • çalışıyorsun
        
    • ders
        
    • üzerine
        
    • öğretiyorsun
        
    • Okuyor
        
    • dersi
        
    • okuyordun
        
    • okuduğunu
        
    • gidiyorsun
        
    • öğretmenlik
        
    • okuyorsunuz
        
    • çalışıyordun
        
    • eğitimi
        
    • sen
        
    sen verilerle çalışıyorsun, Esther ise kendisine yardım için gelen çiftlerin yaşam hikâyeleriyle. TED أنتي تدرسين البيانات، ايستر تدرس القصص التي يخبرها الأزواج عندما يأتون طلباً لمساعدتها.
    Hala şarlatan hocalarından biriyle fantaziler üzerine mi çalışıyorsun, hayatım? Open Subtitles ألا زلتِ تدرسين الأوهام مع معلمكِ الدجال يا عزيزتى ؟
    Birkaç aptal çocuğa ders vererek belki biraz ekstra para kazanabilirsin. Open Subtitles ربما تستطيعين أنت تجني بضع نقود إضافية تدرسين طفل غبي خصوصي
    Slowbrooke. Özel okul mu? Çocuklara öğretiyorsun öyle mi? Open Subtitles "سلوبروك", المدرسة الخاصة تدرسين للأطفال؟
    Biz oraya gittiğimizde sen hâlâ Okuyor mu olacaksın? Open Subtitles هل ستظلّي تدرسين في الكلية عندما نلتحق بها؟
    A.B.D anayasasına çalışıyorsun, hiçbir vatandaş bunu yapmaz. Open Subtitles تدرسين دستور الولايات المتحدة ولا مواطن يفعل ذلك
    A.B.D anayasasına çalışıyorsun, hiçbir vatandaş bunu yapmaz. Open Subtitles أنت تدرسين الدستور الأمريكي شيء لا يمكن لمواطن أن يفعله
    Okula gidip profesörlerle falan mı çalışıyorsun? Open Subtitles اذا , هل تذهبين الى المدرسة و تدرسين مع بروفيسورات ؟
    Amerikan vatandaşlığına geçmek için mi çalışıyorsun? Open Subtitles هل تدرسين لتصبحي مواطنة حاملة للجنسية أمريكية؟
    Hey, bütün öğleden sonra ders çalışacağını sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنكِ ستكونين تدرسين طوال بعد الظهر.
    Pekâlâ, biraz bol kafeinli kola ders çalışırken uyanık kalasın diye. Open Subtitles حسناً, بعض الكولا ذات الكافيين المحسّن, لتساعد على إبقائكِ مستيقظة بينما تدرسين.
    sen beyin üzerine ben de insanların ilişkileri ve hikâyeleri üzerine çalışıyorum, yani senin söylediğin her şey tamam ama dahası var. TED أنتِ تدرسين الدماغ وأنا أدرس علاقات الناس وقصصهم، لهذا أعتقد بأن كل ماتقولينه زائد.
    - Evet, ama para kazanmayı öğretiyorsun. Open Subtitles أجل، لكنك تدرسين من أجل الكسب الرزق
    Okuyor musun çalışıyor musun? Open Subtitles تدرسين أم تعملين؟
    Fotoğrafçılık dersi aldığını bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف أنك تدرسين التصوير الفوتوغرافي
    sen tarih okuyordun. Mezuniyetinden birkaç sene sonra evlendik. Open Subtitles لقد كنتِ تدرسين شهادة الماجستير بالتاريخ ونحن تزوجنا بعد بضعة أعوام من ذلك.
    Jerry UCLA'da hukuk okuduğunu söyledi. Open Subtitles جيري أخبرنا بأنك تدرسين الحقوق بجامعة كاليفورنيا
    Seiei'ye gidiyorsun diye sırf bu yüzden bize akıl verebileceğini mi zannediyorsun? Open Subtitles انت تدرسين في "ساي" لذا ابمكانك ان تظهري بعض السلوك الحسن ؟
    sen nasılsın? Annem, lisede öğretmenlik yaptığını söyledi. Open Subtitles لقد قالت أمك انك تدرسين في المدرسة الثانوية الان
    Ve... gördüğüm kadarıyla şey okuyorsunuz... Open Subtitles .. و و أنتِ تدرسين كما أرى
    Daha sıkı çalışıyordun ve ve özel bir öğretmenle çalışıyordun. Open Subtitles لقد كنتِ تدرسين بجهد و تتلقين دروسًا من معلم
    Çay seremonisi eğitimi alıyordun ve kelebek yakalamayı seviyordun. Open Subtitles كنتي تدرسين مراسم احتفال الشاي واحبيتي التقاط الفراشات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus