Bu sizin kendi şehrinizde de oluyor, muhtemelen henüz farkında değilsiniz. | TED | ويحدث في مدنكم المحلية أيضا ولكنكم على الأغلب لا تدركون ذلك |
Muhtemelen farkında değilsiniz ama bu arkadaşlıkları hayatınızın sonuna kadar sevgiyle hatırlayacaksınız. | Open Subtitles | ربما لا تدركون ذلك ولكن هذه الصداقات التي ستعتزون بها لبقية حياتكم |
farkında olmayabilirsiniz, ancak vücudunuzda bütün galaksideki yıldızlardan daha çok bakteri vardır. | TED | ربما لا تدركون هذا، لكن هناك بكتيريا في أجسامكم أكثر من عدد النجوم في مجرتنا بأكملها. |
Siz buna hayat diyorsunuz, ama bunun yanlış olduğunu fark etmiyorsunuz. | Open Subtitles | والتي لا يوجد بها دماء تهدر أنتم لا تدركون هذه الحقائق |
Sizi burada gördüğüme şaşırdım. Yarışmayı kazanan okulun kapanmak... -üzere olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | تفاجأت برؤيتكم هنا ، تدركون بالتأكيد أن المدرسة الفائزة هي التي ستقفلونها |
Bizim sevgilimiz yok diye kendisininkini başımıza kaktığının farkındasınız değil mi? | Open Subtitles | انتم تدركون انه يحاول اغاضتنا بحقيقة أن لديه عشيقة ونحن لا |
Hergün daha fazla D sokaklarımızda... Anlamıyor musunuz? | Open Subtitles | كلما زادت المادة في شوارعنا هل تدركون هذا؟ |
Teşvik oranını düşürünce daha iyi hissettiğinin farkında olablirsin. | TED | بل ربما تدركون بأنكم تؤدون بشكل أفضل عندما تسنح لكم الفرص بخفض مستوى التحفيز |
Bilmem farkında mısınız ama kullandığımız Latin yazıları, Latin alfabesinin kökeni binlerce yıl öncesine, Nil Nehri yakınlarına dayanıyor. | TED | لا أعلم إن كنتم تدركون هذا، ولكن الأحرف اللاتنية التي نستعملها تعود أصولها للآلاف السنين، قرب نهر النيل. |
Birleşik Devletler'in hemen her başkanının mason ya da Protestan olduğunun farkında mısınız? | Open Subtitles | هل تدركون أن عمليا كل رؤساء الولايات المتحدة كانوا ماسونيون والبروتستانت؟ |
- Sistemin cahilliğinin farkında değilsiniz. | Open Subtitles | أظن إنكم لا تدركون كم هو النظام بلا معلومات |
Hepimizin bu dairede bir süreliğine oturduğunun farkında mısınız? | Open Subtitles | هل تدركون أنه بوقت أو بأخر عشنا جميعاً بهذه الشقة؟ |
Siz buna hayat diyorsunuz, ama bunun yanlış olduğunu fark etmiyorsunuz. | Open Subtitles | والتي لا يوجد بها دماء تهدر أنتم لا تدركون هذه الحقائق |
Hiç biriniz nasıl bir kısır döngü içerisinde olduğunuzu fark edemezsiniz bile. | Open Subtitles | .. أنتم لا تعلمون .. أو حتى تدركون أنكم داخل دائرة الفساد |
Bunun beyin yıkayıcı bir propaganda olduğunu fark edemediniz mi? | Open Subtitles | ألا تدركون أن عقولكم مغسولة بواسطة دعاية تلك الشركة؟ |
Mesele doğru olanı yapmakla ilgili. Bunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | إنه التصرف الصائب الذي علينا القيام به وأنتم تدركون ذلك |
Sevgili vatandaşlar, kasabamızın gurur dolu geçmişini hepiniz biliyorsunuz. | Open Subtitles | أعزائى المواطنين, جميعكم تدركون تاريخ بلدكم المشرف |
Saatin 9'u geçtiğinin farkındasınız değil mi? | Open Subtitles | أنتم تدركون أن الساعة تجاوزت التاسعة صحيح ؟ |
Çocuğunuzu aşılatmayarak potansiyel bir salgın felaketine katkıda bulunacağınızı Anlamıyor musunuz? | Open Subtitles | لا استطيع تصديقكم ال تدركون انكم تشاركون في في كارثة صحية محتملة |
Yoldaşlarım farkındasınızdır ki, ...çok büyük bir şansımız var ama bu tek şansımız. | Open Subtitles | والآن، رفاقي الأعزاء، أنتم تدركون كما أتمنى، أننا نستغل فرصة عظيمة، |
Hepinizin hapse gideceğinin farkındasın değil mi? | Open Subtitles | هل تدركون جميعاً أنكم ستذهبون للسجن ؟ |
Bayan ayakkabisi sektöründe Steve Madden'in en popüler kisi oldugunu Kuzey Amerika'daki magazalarda su an siparislerin etkisiyle fiyatlarin tavan yaptigini bildiginizi sanmiyorum. | Open Subtitles | لاأعتقد أنكم تدركون أن ستيف مادن هو أروع شخص في صناعة أحذية النساء و الطلبات تزداد في كل محل في شمال أمريكا حالياً |
Yani, en kötü kabusunuzu, aynı iğrenç kansere yirminci defa yakalanıyormuş gibi yeniden yaratıyor orada öylece duruyorsunuz ve birden farkediyorsunuz ki... | Open Subtitles | أقصد أنكم تعيدون خلق أسوأ الكوابيس المحتملة بسبب هذا السرطان للمرة العشرين و تقفون و تدركون فجأة |