"تدرك ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • bunun farkında
        
    • bunu fark
        
    • farkına
        
    • bunu biliyorsun
        
    • Farkındasın
        
    • de biliyorsun
        
    Cinsel taciz için kesinlikle var. Çoğu İK departmanı da bunun farkında. TED بالتأكيد أنت بحاجة لسياسة بشأن التحرش الجنسي، وأعتقد أن معظم أقسام الموارد البشرية تدرك ذلك.
    Ruthie'yi çok sevdiğini biliyorum, fakat o bunun farkında değil gibi. Open Subtitles أعرف أنك تحبين " روثى" لكن يبدو أنها لا تدرك ذلك
    Çünkü bunun farkında olamamış olabilirsin ama ben senin en büyük fanatiklerindenim. Open Subtitles لانك ربما لا تدرك ذلك لكني احد اكبر انصارك
    Erkek kadın için tehlikeye atılır ama kadın bunu fark etmez. Open Subtitles الرجل يمر بأسوء المصاعب لأجل فتاة لكنها لا تدرك ذلك
    Kayda değer bir gelişme gösterdiniz Bay Hicks, farkına varsanız da varmasanız da... Open Subtitles لكنك صنعت خطوات واسعه يا سيد هيكس سواء كنت تدرك ذلك ام لا
    Yerimi her kim alırsa alsın senden KTE bilgilerini isteyecekler, bunu biliyorsun. Open Subtitles أياً كان من يعقبني سيسعون لمعلومات "تلف الدماغي الرضخي أنت تدرك ذلك
    Beni sev ya da sevme senin yanında olan bir ben varım ve bunun Farkındasın. Open Subtitles ولكن يجب عليك أن تنصت لهذا ، سواء أحببتني أم لا .. أنا الشخص الوحيد الذي يقف في صفّك وأنت تدرك ذلك
    Sen de bir harabede yaşıyorsun. Henüz bunun farkında değilsin. Open Subtitles أنتَ أيضًا تعيش في الأطلال، إلّا أنّكَ لا تدرك ذلك بعد
    Özel hayatım var. bunun farkında olmalısın. Open Subtitles لدي حياة خاصة,بحاجة ان تدرك ذلك كل ما يتعلق بها
    Bu kadar şirin olup da bunun farkında olmayan... bir kız bulmak her zaman olan bir şey değil. Open Subtitles إنه من النادر إيجاد فتاة بغاية الجمال ولا تدرك ذلك حتى.
    bunun farkında değilsen düşündüğümden daha malsın. Open Subtitles إذا لم تدرك ذلك فأنت أكثر غباءً مما توقّعت.
    Sanırım birisi şırfıntı ve diğeri de bunun farkında. Open Subtitles أعتقد أن إحداهن وقحة و الآخرى تدرك ذلك
    Belki de. Ama bunun farkında değilse neye yarar ki? Open Subtitles ربما ، ولكنه لن يفيد اذا لم تدرك ذلك
    En korkutucu yanı ise bunun farkında bile olmaman. Open Subtitles واكثرشيء رعبا هو انك لا تدرك ذلك.
    Sence, bir insanı hayatın boyunca sevmek ve başına bir şey gelene kadar bunu fark etmemek mümkün mü? Open Subtitles هل تعتقد بأنّه ممكن ان تحب شخص ما كل حياتك وأبدا لا تدرك ذلك حقا حتى يحدث شيء ما يجعلك ترى؟
    Bütün o yanılsamaların arasında bir noktada bunu fark etmeye başlamış olmalısınız. Open Subtitles عند مرحلة ما، رغم الوهم لابدّ أنك بدأت تدرك ذلك
    bunu fark edesiniz diye bir şey yaptığım yok. Open Subtitles أنا لم أقم بشيء يذكر هنا و أنت تدرك ذلك
    Derin nefes alın, rahatlayın; farkına varmadan burada olacağız. Open Subtitles خذ نفس عميق ، استرخي سنعود قبل أن تدرك ذلك
    Abinin yerine konuşmak için buradasın. Ve eğer farkına varmadıysan, harcayacak zamanım yok. Open Subtitles ولكنك لست كذلك، أنت هنا لكي تتحدث إلى أخيك من خلف الباب، وفي حالة أنك لم تدرك ذلك
    Briggs sorun olacak. bunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles بريجز سيفتعل لنا المشاكل أنت تدرك ذلك
    Dostum o ayak bağı ve sen bunu biliyorsun. Open Subtitles يا صاح، إنّه حمل زائد، وأنت تدرك ذلك.
    Ama içten içe, sanırım sen de bunun Farkındasın. Open Subtitles وفي صميمك، أعتقد أنّك تدرك ذلك
    Ve sen de biliyorsun ki bunu ne kadar önce öğrenirsen o kadar mutlu olursun. - Hey, dinle Gabby, geçen gece hakkında. - Boşa uğraşma Miles. Open Subtitles وانت تعرف ماذا كلما اسرعت تدرك ذلك كلما كنت اسعد استمعى غابى عن ماحدث الليلة الماضية لاتضايقنى يا اميال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus