ve bu arada, ne senin ne de başka birinin kendisini tutklamasına izin vermez. | Open Subtitles | ، بالمناسبة هي لن تدعك أنت أو غيرك بأن يعتقلُها |
Eğer annen seni suiistimal ettiyse Sosyal Hizmetler onunla gitmene izin vermez. | Open Subtitles | ان اساءت امك معاملتك فلن تدعك الخدمات الاجتماعية تذهبي للمنزل معها |
- Konuşmayı kessen nasıl olur, Kira? | Open Subtitles | -لم لا تدعك من هذا يا "كيرا"؟ |
- Acaba sen kessen nasıl olur? | Open Subtitles | -لم لا تدعك انت من هذا |
Annen kendi parke zemininde kaykay yapmana izin veriyor mu? | Open Subtitles | هل امك تدعك تلحب بلوح التذحلق على الارضية الخشبية ؟ |
İstediğini yapmana izin veriyor. | Open Subtitles | كما أنّها تدعك تفعل مايحلو لك. |
Sırlarımızı açık etmesene. Bir daha birlikte çıkmamıza izin vermeyecek. | Open Subtitles | إن بحت لها بكل أسرارنا لن تدعك للخروج معى فى أى مكانا أخر. |
- Çete dürüst olmanıza izin vermiyor mu? | Open Subtitles | العصابه لن تدعك تمشى فى الطريق الصحيح ؟ العصابه هى القانون |
Donanma kazanmana izin vermez. İzin veremezler. | Open Subtitles | القوات البحرية لنّ تدعك تهرب سالماً لنّ تدعك تحصد النصر |
Üzgünüm. Gelir ıdaresi o parayla kıymetli bir şey satın almana izin vermez. | Open Subtitles | لن تدعك مصلحة الضرائب تشتري بها أي شيء ذي قيمة. |
Suzie ile kavga etmeden ona sahip olmana izin vermez, bu yüzden... | Open Subtitles | حسنا, سوزى لن تدعك تأخذيةمنهابسهولةبدونقتال ... ولذا ... |
Kendini öldüremezsin. Ada buna izin vermez. | Open Subtitles | لاتستطيع قتل نفسك الجزيرة لن تدعك |
Hayır, büro sana izin vermez. | Open Subtitles | كلا، لن تدعك المباحث الفيدرالية. |
Jim, Cheryl bunu asla bulundurmana izin vermez. | Open Subtitles | جيم , "شيرل" لن تدعك تحتفظ بهذا |
- Konuşmayı kessen nasıl olur, Kira? | Open Subtitles | -لم لا تدعك من هذا يا "كيرا"؟ |
- Acaba sen kessen nasıl olur? | Open Subtitles | -لم لا تدعك انت من هذا |
Diğer Katerina böyle konuşmana izin veriyor muydu? | Open Subtitles | هل (كاتارينا) الأخري كانت تدعك تتحدث معي بهذه الطريقة؟ |
Onu tutmamıza izin veriyor. | Open Subtitles | تدعك تمسكها. |
Yalancının tekisin sen! Anneme söyleyeceğim. Bir daha onun yanına gitmene izin vermeyecek. | Open Subtitles | سوف أخبر أمي سوف لن تدعك تقترب منه |
Uçmana izin vermeyecek ama ötmene ses çıkarmayacak. | Open Subtitles | إنها لن تدعك تطير ولكن قد تتركك تغني |
Çok müdahaleci olduğunu söyledin. Kendi kararlarını vermene izin vermiyor. | Open Subtitles | قلتي بأنها مسيطرة , ولا تدعك تتخذين قراراتك |