Nikotin bağımlısı olması çok kötü. | Open Subtitles | من المؤسف إنها كانت تدمن النيكوتين أيضاً |
Bu miktar, güçlü bir kadını afyon bağımlısı yapmaya yeterli. | Open Subtitles | مهما كانت هي امرأه قوية تلك الكمية العاليه بالجرعه ستجعلها تدمن الافيون بالتأكيد |
Annem işi eken kızların esrar ve jazz bağımlısı olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | أمي كانت تقول أنه هكذا تدمن الفتيات سجائر القنب و موسيقى الجاز |
Sanırım yatıştırıcıları kesmemizin zamanı geldi. bağımlı olmak istemezsin değil mi? | Open Subtitles | حان الوقت لتخفف من تناول مضادات الالم لا نريدك ان تدمن عليها |
Başını alıp gitmek isteyip de bağımlı olmak berbat bir şey. | Open Subtitles | الاشمئزاز الذي يصيبك عندما تسمعه هو ما يجعلك تدمن المخدرات |
bağımlı kişiliğim yok. | Open Subtitles | حسناً، أنا لست من الشخصيات التي تدمن على الأشياء عادةً |
Bagimliligi seksten daha kötü olan seyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء تدمن عليها اسوأ من الجنس |
Laura Palmer size kokain bağımlısı olduğu için mi geliyordu? | Open Subtitles | هل كانت "لورا بالمر" تقابلك لأنها كانت تدمن الكوكائين؟ |
Laura Palmer size kokain bağımlısı olduğu için mi geliyordu? | Open Subtitles | هل كانت "لورا بالمر" تقابلك لأنها كانت تدمن الكوكائين؟ |
Kız kokain bağımlısı. Benim kokainim yok. İhtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | ولكنها تدمن الكوكاين ليس لدي كوكاين |
Peki nasıl oluyor da, 22 yaşında, işsiz uyuşturucu bağımlısı bir 'parti' kızı, Böyle bir evde prensesler gibi yaşayabiliyor? Hm? | Open Subtitles | إذا كيف تستطيع فتاه عاطله عن العمل وعمرها 22 سنه تدمن المخدرات و تحب الاحتفال العيش هناك مثل إلويز فى بلازا؟ أنت لا تبحث عن مستشار مالى |
Onu yin fen bağımlısı yapan Aldertree'ydi. | Open Subtitles | "ألدرتري" هو من جعلها تدمن على الـ"يين فين". |
Eve geldiğinden beri sigara içiyorsun, sanki bağımlısı oldun. | Open Subtitles | (ديك) لقد كنت تدخن تلك الأشياء منذ أن وصلت للمنزل... -إنهم وكأنهم يجعلونك تدمن |
Evet bir kız L.A.'ye gelir, spor salonuna yazılır, bağımlı olur, ve ondan sonrada onlar... | Open Subtitles | صحيح, احدى تلك الفتيات اللاتي اتين إلى لوس انجلس تنضم إلى قاعة جمنازيوم, و تدمن على ذلك و الشيء التالي الذي تعرفه |
Aşçılık okulu şansını elinden almış ve ağrı kesicilere bağımlı hale getirmiş olabilirim. | Open Subtitles | قد أكون قد ضيعت فرصتها في الالتحاق بمدرسة الطهي وجعلتها تدمن مسكنات الألم أيضاً |
Evet. Televizyona bağımlı yapmak gerek yoksa bir gün dışarıda oynamamı ister. | Open Subtitles | أجل، عليّ أن أجعلها تدمن التلفاز وإلا بيومٍ ما ستريدني أن ألعب معها بالخارج |
bağımlı olduğun için. | Open Subtitles | حينما بدأت تدمن |
Hayvanları zararlı maddelere bağımlı hâle getirebiliyorsun beyinlerini parçalayıp inceleyebiliyorsun ama sana attıkları dışkıyı geri atınca bir anda meslek ahlakına aykırı oluyor. | Open Subtitles | يكمنك جعل الحيوانات تدمن على مواد مُضرة، يمكنك تشريح مخهم، لكن ان ترمى برازهم عليهم مجددا "و فجأة ... "انت غير مهنى |
Bir şeylere bağımlı olmanın ne demek olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أعلم كيف هو الحال عندما تدمن على شيء... |
Bagimliligi seksten daha kotu olan seyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء تدمن عليها اسوأ من الجنس |