Haftalar geçiyor ve muhteşem volkanik günbatımlarının üzerinde, daha yıkıcı, başka bir doğal felaketin belirtileri izlenmekte. | Open Subtitles | تمر الأسابيع وفوق مشهد الغروب البركاني الرائع تظهر علامات كارثة طبيعية أكثر تدميرا |
Hortumlar doğanın en yıkıcı güçleridir. | Open Subtitles | الاعاصير هي اكثر القوى في الطبيعة تدميرا |
Cam'in memleketinde gerçekleşen en yıkıcı hortumdan bir ay sonra eşcinsel sinemasının en ünlü kasırgası temalı bir parti veriyorum. | Open Subtitles | بعد شهر على أكثر الاعاصير تدميرا الذي ضرب مسقط رأس كام أقمت حفلة مبنية على أشهر أعاصير أفلام الشواذ |
Eğer bitirirsek, ve işe yararsa savaş tarihinde atılmış tüm bombalardan daha yıkıcı olur. | Open Subtitles | ،إذا كان يعمل وانه لسوف يعمل سوف تكون أكثر تدميرا من كل القنابل |
Dünyadaki en yıkıcı musibetlerden biri. | Open Subtitles | واحدة من الآفات الأكثر تدميرا في العالم. |
O hala tarihteki en yıkıcı silahı yapan kişi. | Open Subtitles | إنها لا تزال تصنع سلاح أكثر تدميرا في التاريخ |
Fakat umuyordum ki, bir an için Bay Claud Darrell planının başarılı olduğuna inanabilse bile, daha sonra gerçekleşecek olan bir başarısızlığı çok daha fazla yıkıcı olacaktı. | Open Subtitles | ولكنى تمنيت حتى ولو للحظة واحدة ان يتمكن السيد كلود داريل من الأعتقاد بأن خطته قد نجحت وهكذا, سيكون ادراكه لفشله اللاحق سيكون الأكثر تدميرا |
Şu ana kadar, bunlardan en yıkıcı olanı ise Mombasa Karteli. | Open Subtitles | حتى الآن الأكثر تدميرا هو عصابة مومباسا |