| İşiniz insanları bağlamak, onları arkadaşınız yapmak, manipüle etmek, ve sonuç olarak yok etmek. | Open Subtitles | عملك هو جذب الناس والتشابك معهم وجعلهم أصدقائك, والتلاعب بهم وفي النهاية تدميرهم |
| Yeri geldiğinde, rakipleri yok etmek yerine onlarla çalışmak gerektiğini anlardı. | Open Subtitles | فهم أنه في بعض الأحيان علينا أن نعمل مع منافسينا بدلاً من تدميرهم |
| Yeri geldiğinde, rakipleri yok etmek yerine onlarla çalışmak gerektiğini anlardı. | Open Subtitles | لقد تفهم أنه علينا التعاون مع منافسينا بدلاً من تدميرهم |
| Ben de onları yıkmama yardım edebilecek tek yere gittim. | Open Subtitles | لذلك ذهبت الى المكان الوحيد الذى يستطيع مساعدتى على تدميرهم |
| Ben de onları yıkmama yardım edebilecek tek yere gittim. | Open Subtitles | لذلك ذهبت الى المكان الوحيد الذى يستطيع مساعدتى على تدميرهم |
| Sonunda da, insan olmayan her çalışan imha edildi. | Open Subtitles | وفي الأخير كل العاملين غير البشريين تم تدميرهم |
| Ama sonra şirketin şeytani olduğunu öğrendi ve onları içeriden yok etmeye çalıştı. | Open Subtitles | إلى أن اكتشف الفتى كم كانت ...الشركة شريرة وقد حاول تدميرهم من الداخل |
| Mutlu bir şekilde hepsini yok etmek isteyen sendin. | Open Subtitles | حسناً، أنتِ من كان من دواعي سرورها تدميرهم جميعاً، |
| Tanrıların yaşadığı yer harikuladeydi ama Jotunheim'in tanrılardan nefret eden ve onları yok etmek isteyen troll ve devlerine karşı korumasızdı. | TED | لكن بالرغم من أنّ نطاقهم كان مذهلًا، فقد بقي من دون حماية من العمالقة وأقزام يوتنهام، أولئك الذين مقتوا الأسياد وسعوا إلى تدميرهم. |
| Sırf kral olabilesin diye onları yok etmek istiyorsun. | Open Subtitles | تريد تدميرهم فحسب من أجل أن تكون ملكاً. |
| Ayrıca aradığın kelime "yok etmek". | Open Subtitles | والكلمة التى تبحث عنها هنا هى "تدميرهم". |
| O zaman onların en büyük hısımları olmaya uygun olan bizler onları yok etmek için beraber çalışmalıyız. | Open Subtitles | ...أذن أنه فقط يتناسب بأننا , أعظم خصوهم , نعمل معا لأجل تدميرهم |
| Seninki ise hepsini yok etmek anlamina. | Open Subtitles | أما أنانيتك فقد كانت مصممة على تدميرهم |
| yok etmek istediğin o kişilerden biriyim. | Open Subtitles | أنا أحد الذين تريد تدميرهم |
| Ben de onları yıkmama yardım edebilecek tek yere gittim. | Open Subtitles | لذلك ذهبت الى المكان الوحيد الذى يستطيع مساعدتى على تدميرهم |
| Ben de onları yıkmama yardım edebilecek tek yere gittim. | Open Subtitles | لذلك ذهبت الى المكان الوحيد الذى يستطيع مساعدتى على تدميرهم |
| Ben de onları yıkmama yardım edebilecek tek yere gittim. | Open Subtitles | لذلك ذهبت الى المكان الوحيد الذى يستطيع مساعدتى على تدميرهم |
| Bu ve bunun gibi 1.500 silah daha... imha edilemeden önce bir polis deposundan çalındılar. | Open Subtitles | -هذا السلاح و 15000من نفس النوع تمت سرقتهم من مخازن الشرطه قبل ان يتم تدميرهم |
| Resmen, hepsi imha edilmiş, fakat birileri terörist olarak şüphelenilen bir bilimadamı tarafından çalındığını iddia ediyormuş. | Open Subtitles | رسمياً, فقد تم تدميرهم جميعاً لكن كان هناك إدعاء بأن أحد الأسلحة... تم تحويله إلى عالم نووى مشكوك فى تورطه مع إرهابيين. |
| Tabii ki hayır. Onları imha etmek istiyoruz. | Open Subtitles | بالتأكيد لا , نحن نريد تدميرهم |
| Dünyaya onları yok etmeye çalışan kadını nasıl yendiklerini göstermeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | ...يريدون أن يُبيّنوا للعالم أنّ بإمكانهم هزيمة المرأة التي حاولت تدميرهم |
| Onların her birini yok edeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم تدميرهم مرة واحدة وإلى الأبد |