"تدينون" - Traduction Arabe en Turc

• borcunuz
• borçlu

Bunun dört dolarını ödediğine göre bana borcunuz tam 696 dolar.
الآن ،دفعتم لي 4 دولار سابقاً لذا تدينون لي بـ696 دولار فقط

Artık bu okula büyük bir borcunuz var.
الطريقة التى أرى بها هذا الموضوع ، هو أنكم أيها الفتية تدينون لهذه المدرسة بدين كبير

Onların sizden memnun olduğundan şüphem yok, ama onlara bir borcunuz da yok.
وأنا متأكد بأنهم سعيدون معك، لكنكم لا تدينون لهم بشيء.

Gelin de her şeyi borçlu olduğunuz bu burnu öpün!
تعالوا وقابّلوا هذا الأنف الذي تدينون له بكلّ شيء

Ve bu arada, sizin bana yeni bir bekarlığa veda partisi borçlu olduğunuzu düşünüyorum.
و بالمناسبة أظن انكن تدينون لي بحفلة جديدة

Ona verdiğiniz para borçlu olduğunuz miktarın yanına bile yanaşmadı.
المال الذي أعطيتموه لم يقترب مما تدينون به

İnanıyorum ki bana hala bir kaç pay borcunuz olabilir.
أظن أنكم ما زلتم تدينون لي ببعض المستحقات

Bize birden fazla borcunuz var ama, rica ederiz.
أنتم تدينون لنا بأكثر من واحده ولكن , على الرح بوالسعه

Şimdi ön cam için bana ne kadar borcunuz olduğunu konuşalım.
الآن دعونا نتحدث عن ماذا تدينون لي مقابل الزجاج الامامي

Tamam. Ben yaparım. Ama bana borcunuz var.
حسناً, انا سأفعلها ولكنكم تدينون لي يا شباب

Biliyorsun değil mi, içtiğiniz bira için bana çok borcunuz var!
تعلموا يا شباب انكم تدينون لي بالكثير من النقود من اجل الجعة التي شربتموها ! ِ

Bana bir motor borcunuz var. Yeni bir tane alırsınız artık.
أنتم يارفاق تدينون لـي بدراجة ، ... عليكم بشراء واحدة جديدة لي

İçeri girdiğinizde, borcunuz olan 20 bini verin, ve kalan 10 binle de, uyuşturucu olarak ne varsa alın.
عندما تذهبوا له أعطوه ال20,000$ التي تدينون له بها وسيبقي لكم عشرة أشتروا بها أي مخدرات معه هل انتم معي؟

- Bu insanlara senin ve Hawaii eyaletinin onlara bir kapı borcunuz olduğunu söylemek için sabırsızlanıyorum.
لا أستطيع الانتظار كي أخبر هؤلاء الأشخاص بأنّك وولاية "هاواي" تدينون لهم بابٍ جديد

Riggs'le bana iki yeni lastik borcunuz var. Neden?
-انت وريجز تدينون لي بأطارين جديدين

Ona 12 keçi borçlu olduğumuzu söylüyor. Karısı ve çocuğu için bişeyi kalmamış.
يقول أنكم تدينون له باثنا عشر عنزة، لم يبق لزوجته وابنه شيء

Bana hiçbir şey borçlu değilsiniz.
أنتم لا تدينون بشيء لي ياأعزائي

Bu durumda, siz bana borçlu olursunuz.
إذاً أنتم تدينون لي بالمال

Tanrı'ya borçlu musunuz?
تدينون بذلك للرب؟

Özgürlüğünüzü bana borçlu değilsiniz.
أنتم لا تدينون لي بحريتكم